DOLAR 34,9501
EURO 36,6929
ALTIN 3001,094
BIST 10010,55
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Işık çağı çocukları ve çakra gelişimi

14.08.2018
A+
A-

Merhaba, bu bölümde Işık Çağı Çocukları ve Çakra gelişiminden bahsedeceğim.

Işık Çağı Çocukları madem bizler için bu kadar önemliler, onları en doğru şekillerde desteklemek de biz yetişkinlerin görevi. Hatta bence en büyük sorumluluğumuz! Bu doğrultuda fiziksel ve ruhsal olduğu kadar spiritüel destek de büyük önem taşıyor. Bu yazı dizisinde çakraların bebeklikten itibaren nasıl sağlıklı bir şekilde gelişebileceğinden bahsetmek istiyorum.

Sanskritçede “tekerlek” anlamına gelen çakra kelimesi, vücudumuzdaki ana enerji merkezlerini tarif eder. Sağlıklı olabilmemiz, duru bir zihne sahip olabilmemiz ve duygusal olarak olgun olabilmemiz için bu enerji merkezlerinin açık ve sağlıklı olması gereklidir. Ve bunun için de doğduğumuz anda itibaren doğru desteklenmeleri gerekir.

Eğer çocuk dengeli bir çakra sistemini destekleyecek kişilik yapısını kazanabilirse, büyüdüğünde sürekli çakralarını temizlemek veya dengelemek için uğraşmasına ve zaman harcamasına gerek kalmıyor. Çakraları üzerinde çalışmak durumunda kalanların ne demek istediğimi gayet iyi anladıklarını sanıyorum…  

Bu bölümde size çakraların gelişim dönemlerindeki işlevlerini ve nasıl desteklenebileceklerini anlatmak istiyorum. Böylece çocuğun enerji merkezlerinin doğru gelişip gelişmediğini anlayabileceksiniz. Enerji merkezlerimizin doğru gelişmesi bizim fiziksel, zihinsel ve ruhsal, yani bütüncül olarak sağlıklı olmamızı sağlar; her şeyin temeli enerjidir çünkü…

  1. Çakranın gelişimi 1 yaşa kadar tamamlanır. Aidiyeti ve dünyaya intibak etmeyi, diğer bir ifadeyle dünyada topraklanabilmeyi sağlayan çakradır. Bu sebeple zaten bir diğer adı da Kök çakrasıdır. Anne babadan ayrı kalmak, güvenli ve sevgi dolu bir ortamda büyümemek, çok ağır hastalıklar gibi travmalar, 1. Çakrada problemlere yol açabilir.

Sağlıklı bir 1. Çakra için çocuğun güven duyacağı bir ortamda büyümesi gerekli. Uzun süreler ondan ayrı kalmayın, özellikle de siz anneler. Tabii bu çalışan anneler için bir problem. Ama en azında işten arta kalan zamanlarınızı bebeğinzle geçirin lütfen.

Kinestetik olarak sürekli destekleyin; örneğin kucağınızda veya kanguruda taşıyın, dokunun, sarılın, yanınızda yatarken bile elini tutabilirsiniz mesela. Fiziksel ihtiyaçlarını ve beslenmesini eksiksiz karşılamaya onu rahat ettirmeye özen göstermeniz gerektiğini zaten biliyorsunuz…  

Ve belki de en önemlisi çocuğun anne rahmine düştüğü andan 1 yaşına kadar geçe sürede çok sevildiğini hissetmesidir. Lütfen dikkat; çünkü 1 yaşa kadar bol sevgi alamayan ve güvende hissetmeyen çocuklar büyüdüklerinde bu eksiklikleri maalesef hayatlarında birebir tecrübe ederler. Başarılı olsalar, güzel şeyler başarsalar bile “yeterince iyi olmadıklarını” düşünürler. İyiliklere kendini layık görmezler ve böylece kendi kendilerini mutsuz ederler. Kilo problemleri de 1. Çakranın zayıflığında görülen problemlerdendir.     

  1. çakra Işık Çağı Çocukları için de çok önemlidir; çünkü onlar bazen kendilerini dünyaya ait hissetmekte zorlanırlar. Bu yüzden dikkat eksikliği veya otizm Işık Çağı Çocuklarının sıkça teşhis edildiği hastalıklardandır. Halbuki onların bu “dahil olmak istemeyişleri” dünyayı yabancı hissetmeleri yüzündendir…

Çocuğunuz veya öğrenciniz çevresine intibak edebiliyor mu? Kendine güveniyor, dersleri veya ondan istenenler için “Ben bunu yapabilirim” diyebiliyor mu? Dünyayı ve diğer insanları güvenilir, destekleyici ve sevgi dolu olarak algılayabiliyor mu? Yoksa hayal dünyasında mı yaşıyor? Başarmayacağına dair korkuları ve güvensizlikleri mi var?

Şimdi de sıra size geldi: Bebekken ve çocukken yeterince sevgi gördünüz mü? Güven aldınız mı? Bu sorulara “evet” diye cevap vermiş olabilirsiniz. Ama eğer dünyaya, insanlara güvenmekle ilgili sorunlar yaşıyorsanız, işlerinizi kolaylıkla ve sakince, panik olmadan yapamıyorsanız ve maddi konularda sıkıntı yaşıyorsanız fark edemediğiniz bir 1. Çakra probleminiz olabilir.

Ben bir yaşımdayken, hayati tehlike yaratacak kadara ağır art arda iki hastalıktan kıl payı kurtulmuşum. Annemin anlattıklarına göre, o zamana kadar çok sağlıklı ve mutlu bir bebekken, bu olaydan huzursuz ve huysuz bir bebek haline gelmişim. Sonrasında liseye kadarki okul hayatımı zevkle hatırlamıyorum. Uzun süre hayata karşı çekingen kaldım. Dünyayı pek benimseyemedim ve insanlara karşı kendimi yabancı gibi hissettim. Belki bunun bir sebebi de dahil olduğum Işık Çağı grubunun özellikleriydi ama 1. Çakramın zayıf kalmasının da etkisi olduğunu biliyorum. Onu toparlayabilmek için uzun bir zaman köklenme çalışmaları yapmam gerekmişti…

1.çakrayı güçlendirmek için bebekliğinden itibaren çocuğunuza ritmik müzikler dinletin. Tabii alçak sesli ve onu ajite etmeyecek şekilde. Çocuklarınız yürüme çağına geldiğinde ritimli müziklerle dans etmesini sağlayın. Hatta siz de onunla beraber dans edebilirsiniz!

Bu dansı ayaklarınızı yere mümkün olduğu kadar kuvvetli bir şekilde vurarak yapmanız gerekiyor. Bu hareketin ritmik ve kuvvetli bir şekilde yapılması kök çakranızı güçlendirmeye yarıyor. Komşulardan biraz anlayış göstermelerini rica ediyoruz…

Ayrıca besleyici ve sağlıklı besinler tüketmek de temelinizin sağlam olması için gerekli. Bir yetişkin olarak 1. Çakranızı güçlendirmek istiyorsanız yemeklerinizi aceleyle veya ayaküstü yemek yerine, sofraya oturarak yemeye özen gösterin. Hele bir de aynı saatlerde yemek yemeyi alışkanlık halin getirebilirseniz 1. Çakranızı daha da iyi desteklemiş olursunuz.

Gelelim 2. Çakraya… 2. Çakranın temeli 2 yaş civarında atılır. Bu zamana kadar çocuk kendisini ve annesini aynı kişi zannederken artık bir birey olduğunu anlamaya başlamıştır. 2. Çakra tekten, ikiye; yani sen ve ben’e geçiştir. Bu çakra ilişkilerle ilgili olandır.

Bebek 2. Çakra döneminde kendisini anneden ve aileden ayrı deneyimleyebilmek için büyük cesaret göstererek, kısa kısa tek başıma kalacağı zamanlara ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacını destekleyin ama ne zaman sizi yanında isterse de orada olun.

Çocuk dünyayı duyuları yoluyla öğrenmeye başladığı için duyularını farklı şekillerde örneğin, oyuncaklar, renkler ve seslerle aktive etmeyi ihmal etmeyin. Mümkün olduğunca rahat hareket edebilmesini sağlayın –ki böylece motor gelişimi de desteklenmeye devam etsin.

  1. çakra duygularla da ilgilidir. 2. çakranın sağlıklı gelişebilmesi için her şeyden önce bebeğin duygulanımlarına önem vermelisiniz. Kızdığı, üzüldüğü veya korktuğu zaman duygularını fark edin ve hiçbir zaman ama hiçbir zaman duygulanımlarını küçümsemeyin.

Işık Çağı gruplarından Kristaller, Yunus ve Altın Grubu empati ve duyguları yönetme konusunda zaten çok yeteneklidir. Ama Yıldız grubu veya İndigolar her zaman duygularıyla kolay irtibata geçemeyebilirler. O yüzden özellikle Yıldızları, duygularını deşifre ve ifade edebilmeleri için desteklemek gerekir.

Bir arkadaşımın Yıldız Grubundan olan oğlu aslında sevecen bir çocuk olmasın rağmen duygularını rahatça ifade etmeyi öğrenememişti. Çok sessiz bir çocuktu. Arkadaşlarıyla ilişkilerini geliştirebilmesi için ilköğretim hayatı boyunca çeşitli duyguları deneyimlemesi, sanki onları yeni baştan öğrenmesi gerekmişti. Böylece yavaş yavaş duygularını nasıl yönetebileceğini ve ifade edebileceğini anlayabilmişti…    

Gelelim Işık Çağı Çocukları için çok önemli bir diğer 2. Çakra konusuna… Bu çocukların sezgileri, algıları daha önceki bölümlerde konuştuğumuz gibi çok kuvvetli ve etraflarındaki enerjileri rahatlıkla hissedebiliyorlar.

Bir danışanımın kızı çok sağlıklı ve rahat bir bebekken iki yaşının sonuna doğru sürekli huysuzlanmaya ve ağlamaya başlamıştı. Anne ve baba bunun nedenini uzun süre anlayamadılar. Ancak yakın zamanda ailede nelerin değiştiğini düşündüklerinde, çocuklarındaki bu değişikliğin nedenini görebildiler. Hem çalışma hayatının, hem de çocuk yetiştirmenin verdiği stresle yüklenen anne baba, huzursuz ve birbirlerine karşı daha az toleranslı hale gelmişlerdi. Gerginliklerinin çocuklarına yansıyabileceğini hiç düşünmemişlerdi!

Işık Çağı Çocuklarının ebeveynlerinden her zaman önemle rica ettiğim bir konu var: Kendi duygularınızın farkında olun ve bilinçaltı kalıplarınızın çocuğunuzu etkilemesine izin vermeyin. Tabii bunu en iyi negatif kalıplarınızı temizleyerek ve dönüştürerek yaparsınız…  Unutmayın, onlar her şeyi hissediyor. Bunu anlatabilmek için bazen anne babalardan onların başlarının üzerinde antenleri olduğunu farz etmelerini isterim…

Gelelim size; romantik ilişkiler de dahil olmak üzere insanlarla bağ kurmada, duygularınızı hissetme ve ifade etmede başarılı bir yetişkin misiniz? Hayatınızı kontrol edemeyeceğinize dair korkularınız var mıdır? Ya sigara, alkol gibi alışkanlıklarınız? Değişmek istiyorum deyip deyip, değişemeyenlerden misiniz?…

  1. Çakrayı desteklemek için hem çocuklara, hem de yetişkinlere önerilerim şunlar:

Sevdiğiniz şeylerle ve sevdiğiniz kişilerle olan ilişkinizi destekleyin. İlişkilerinize özen ve ihtimam gösterin, zaman ayırın. Bu çocuklar için yapması daha kolay bir şey olabilir. Siz de en azından hafta sonlarında bir hobinizle uğraşmayı veya yanında iyi hissettiğiniz insanlarla vakit geçirmeyi ihmal etmeyin.

Küçüklüğünden itibaren çocuğunuza su içme alışkanlığı kazandırın. Ve siz de lütfen günde iki litre su için. Belki önemsiz bir detay gibi gözükebilir ama emin olun su, 2. Çakra için çok değerli bir destektir…    


YORUMLAR

Solve : *
8 + 19 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.