DOLAR 32,4428
EURO 34,8
ALTIN 2446,022
BIST 9939,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Gameboy, buz pateni ve EMDR

Bir zamanlar gameboylar vardı. Şimdiki bilgisayar oyunlarının cep telefonu boyutunda elimizde oynadığımız versiyonu. Bunlar, minik yuvarlak pillerle çalışan, günümüz gençlerinin suratına bakmayacağı cinsten grafiklerden oluşan basit oyunlardı. Özellikle bir tanesi elimden düşmezdi.

Oyunda karşılıklı yanan iki binadan atlayan çöpten adamlar vardı. Oyuncu iki tane daha çöpten adamın tuttuğu sedyeyi yönetir bir sağa bir sola giderek binalardan düşen adamları kurtarmaya çalışırdı. Adamları kurtardıkça aldığın puan artardı.

Oyun ilerledikçe daha fazla çöp adam bir sağdan bir soldan binalardan atlar, gözlerinle sedyeyi iyi takip etmez ve yeterince hızlı olmazsan adamlar düşüp ölürdü. Üç tane adamı düşürdün mü baştan başlaman gerekirdi. Kaotik bir ortamda büyümeye çalışan bir çocuk olarak bu oyunu saatlerce oynardım. Elimden bırakınca canım yine oynamak isterdi. Sanırım bugün olsaydı çok rahat oyun bağımlılığı tanısı alırdım.

Zamanla büyüme dönemindeki her insanda olduğu gibi benim de ilgi alanlarım değişti. Değişmeyen ise kaotik yaşantılardı. Fakat bunlar benim için bir filmin arka planı gibiydi. Çünkü bu yıllarda deli gibi buz pateni yapmaya başlamıştım. Yarım saat paten yapabilmek için bir buçuk saatlik yol gittiğimi, 39 derece ateş ile kaydığımı bilirim. Yıllar sonra bu mesleği yaparken EMDR (Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) ile tanışınca birbiriyle alakasız görünen iki ilgi alanının aslında bir psikoterapi tekniği olduğunu şaşkınlıkla fark ettim.

EMDR 1987 yılında Dr. Francine Shapiro tarafından keşfedilen ve geliştirilen, bugün travma terapisinde Dünya Sağlık Örgütü’nün listesinde olan güçlü bir psikoterapi yöntemi. Amaç, göz hareketleri, çift yönlü (sağ-sol) uyarım, çift yönlü dokunma gibi uyarımlar kullanılarak beynin sağ ve sol yarımküresinin uyarmak ve travmatik anıların işlenmesini sağlamak. Böylece geçmiş ya da yakın zamanda yaşanan anıların işlenmesi bittiğinde stres, kaygı, üzüntü gibi bugün rahatsız eden belirtiler de büyük ölçüde azalmakta. Sanırım gameboy ve buz patenindeki beynin sağ sol tarafını aktive eden hareketler benim doğal olarak keşfettiğim iyileşme girişimleriydi.

Çocuklar içsel olarak kendilerine iyi geleni bilir. Akışa teslim olmayı bizlerden daha iyi becerirler. Onların spontanlıkları henüz çok fazla bozulmamıştır. Yetişkinleştikçe yaşamımızda sayısı artan meli malı’larla birlikte zamanla bu doğallık ve spontanlık yerini “miş gibi”lere bırakır. Bununla birlikte zorlayıcı yaşantıların sayının da artmasıyla birlikte duygusal iyileşme güçleşebilir ve desteksiz işin içinden çıkamamamıza neden olabilir.

Tabi ki internet ve oyun bağımlılığı günümüzün yadsınamaz bir gerçeği. Yine de davranışların arkasındaki dinamiklere bakmak “bırak o telefonu” veya “kalk o bilgisayarın başından” demekten bize daha yabancı gelse de çok daha işlevsel olabilir.

Doç. Dr. Orkide BAKALIM


YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.