DOLAR 32,338
EURO 35,1754
ALTIN 2247,385
BIST 8718,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Selin Kılıç röportajı: Ayçin Teker ile soru cevap

AYÇİN TEKER
Profesyonel Koç, ACC

• AYÇİN TEKER’ in yolculuğu nasıl başladı, gelecek hedeflerinizin neresindesiniz?

Yolculuk tabi ki ömür boyu ancak benim onu idrak etmem biraz geç oldu. 30’lu yaşlara kadar büyük bir bölümü sol beyinle geçen bir hayatım vardı. Limitleri, duvarları, takıntıları olan, çokça yargılayan, her şeyini tam titizlikle plan ve program içerisinde yapan…

 

Gerisini tahmin edersiniz. Daha sonra hayatımda başarı için sadece çalışmanın yeterli olmadığını, başka alanların da önemli olduğunu kavradığım bazı deneyimlerim oldu, bu deneyimler beni bazı sorgulamalara yöneltti. Ve işte o dönemde duyguların, kalbin, ruhun varlığını fark ettim. Gerçekten şu an size komik gelebilir bu söylediğim ama tam olarak kendime “ aa ruhum, kalbim..” var der haldeydim. Daha sonra sorgulamalar büyüdü ve içsel yolculuk böylece başladı.

 

Fotoğraf hayatıma bu yolculuğun hediyesi gibi girdi. Duyguların keşfine, kendimi özgürce ifade edebilmeye, anın farkındalığına, empatiye öyle önemli alanlar açtı ki..

2015’de Etiyopya seyahatimden sonra artık Ayçin’de BİRLİK, BÜTÜNLÜK, ORTAK İNSANLIK gibi kavramlar deneyimle karşılık buldu. Eş zamanlı olarak profesyonel koçluk eğitimlerine başladım. Koç olma yoluna girince de önce kendinizle çokça çalışıyorsunuz.

Benim için de öyle oldu ve bu süreçlerin sonunda değerlerime uygun olarak ne yapmak İSTEMEDİĞİME net karar verdim ve 2017 Ağustos ayında kurumsal hayat ile yolumu ayırdım. Ne yapmak istediğimden emin değildim ancak potansiyelimin farkındaydım ve kendimi gerçekleştirme niyetimle değerlerime hizmet eden yolda ilerlemek istedim. Ve şu an kurucusu olduğum BeLife Koçluk ve Gelişim akademisinde bu yolda ilerliyorum.

Gelecek hedefim olarak söyleyebileceğim; öznel yetkinliklerim ve öğrendiğim profesyonel araçlarla insanlığa hizmetimi büyüterek devam ettirmek! Her gün bu hedefimi bir adım daha gerçekleştiriyor hissediyorum ve her gün bir adım daha yaklaşıyorum.

 

• Hem genel yaşam hem de profesyonel dünyanızı düşündüğümüzde size en heyecan verici deneyiminizi sorsam , aklınıza ne gelir ?

Aslında şu an iki sahne geldi aklıma; ilki Garanti Bankası Ticari Krediler Bölge Müdürlüğüne Uzman Yardımcısı olarak kabul edildiğimi duyduğum telefondaki o an! İkincisi 14 yıl sonra Garanti Bankası’ndaki yöneticilik görevimden ayrıldığımı mail attığım o an!  Her ikisi de bambaşka süreçlere açılan heyecan verici kapılar oldu diyebilirim.

 

• Uzun yıllar beyaz yakalı çalışma sonrasında ‘Be Life Koçluk ve Gelişim Akademisi’ ni kurdunuz. ACC seviyesinde koçluk çalışmalarınızı sürdürüyor ve bir çok hayata dokunuyorsunuz. Özellikle ‘NEFESİMİ İZLİYORUM’ programınız hızla devam ediyor. Sizinle çalışma imkanı bulanlar yaşamlarında yepyeni bakış açıları elde ettiğini söylüyor. Koçlukta yarattığınız bu etkinin kaynağı nedir?

En önemli etki, kişinin yaşamında artık bir şeyleri değiştirme zamanının geldiğini fark etmesi ve buna gönüllü olmasıyla başlıyor. Bu noktada yollarımızın kesiştiği danışanlarımdan, programıma katılan katılımcılarımdan aldığım geri bildirimler öyle tatminkar düzeyde ki!

Bunun kaynağını şöyle görüyorum, tüm çalışmalarımın temelinde koçluk yatıyor yani kişinin kör noktalarını, engellerini, potansiyelini, fırsatlarını görebilmesine, kendi farkındalık alanını yaratabilmesine alan açabilmek, ona ayna olmak ve yolculuğunda bir süre yoldaşlık etmek.

“Nefesimi İzliyorum” Dikkat, Odaklanma, Farkındalık programında tüm bu süreci birleştirmeye çalıştım, aslında kendiliğinden öyle oldu. Önce düşüncelerle, duygularla çalışıyoruz ve ardından Mindfulness uygulamalarıyla nefes-beden ve duyularla çalışıyoruz. Hem sol beyin hem sağ beyin aktif hale geliyor.

Nisan ayından bu yana her ay devam eden Program 3 Modüle evrildi. Diğer 2. ve 3. Modüllerde bu süreçler daha da derinleşiyor, kullandığımız araçlar genişliyor; Sanat terapi teknikleri (müzik, dans, edebiyat, objeler), fotoğraf, points of you koçluk araçları da programa dahil oluyor.

 

•Biraz ‘Points of You’ dan bahsedelim mi ? Nedir bu P.O.Y? Etkileri ve önemini sizden kısaca dinleyebilir miyiz?

Points of You® kişisel ve kurumsal gelişim, eğitim ve koçluk sektörüne hizmet eden dünyaca ünlü bir kuruluş. Yarattığı ilham verici oyunları, soru setleri ve benzersiz metodolojisi ile insanların her konuya dair bakış açılarını, yaratıcı ve güçlü bir şekilde genişletmelerini sağlıyor.
Fotoğraf ve Koçluk Metodunu birleştirmiş olmasını, fotoğrafın gücünü bireysel hayatında deneyimlemiş biri olarak muhteşem buluyorum.
Kullanımı son derece kolay, eğlenceli ve oldukça derin. Özellikle aynı noktadan bakmaktan dolayı sıkışıp kaldığımız veya netleşmek istediğimiz konular ile ilgili daha etkin çözümler üretmek istediğimizde Points of You®’nun yaratıcı, heyecan verici oyunları ve şaşırtıcı süreci yeni olasılıkları keşfetmede, soyut fikirleri somuta dönüştürmede, netleştirmede ve ifade etmede biçilmiş bir kaftan.

Ben de dünyada 150’den fazla ülkeden koçların, danışmanların, eğitmenlerin, profesyonellerin kullandığı bu araçların eğitmenlerinden biri olmaktan, Points of You® Türkiye ailesinde olmaktan çok mutluyum.

 

• Sırada nasıl projeler var ?

Kendimi atölye fabrikası gibi görüyorum  Sürekli üretim halindeyim! Bu yüzden sırada çokça proje var ama her gün bir adım…
Şöyle söyleyebilirim; “Otomatik pilottan” çıkmaya gönüllü olan tüm bireyler ve kurumlar için yeni nesil araçlarla hazırladığım deneyimsel eğitimlerim ve atölyelerim var 
Bundan sonra Zihniyet Dönüşümü’ ne mecbur olduğumuzu düşünüyorum! Tüm çalışmalarım da bu bu alana hizmet ediyor ve devam edecek.

 

• Teknolojik gelişmelerin doğrultusunda bugün içinde bulunduğumuz dünya hakkında yorumlarınız ve gelecek için öngörüleriniz nelerdir ?

Teknolojiyi çok seviyorum ve çok da faydalanıyorum. Online süreçler mesleğimin sınırlarını açtı, bir anlamda tüm dünya Pazar haline geldi.
Dünyada değişmeyen şeyin değişim olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla dünya değişmeye devam ediyor ve edecek.
Bu süreçte çokça önemsediğim nokta “İNSAN OLMA” hali! Yani YAPAY ZEKA’ nın yapamadığı alanlarda gelişmek. Bizi insan yapan özelliklerimizi daha da parlatmak!
Bunu yapmayı başaranlar yani önce kendiyle çalışanlar, kendini bilme yolunda ilerlemeye gönüllü olanlar için başka bir dünya olacak diye düşünüyorum.

 

• Son olarak, kendini geliştirmek isteyen okuyucularımız için önerilerinizi sormak isterim…

Gün içerisinde 8 saatlik uyku dilimini saymaz isek bir günde fiziksel olarak uyanık kaldığımız yaklaşık 1000 dakikamız var. Gün içerisinde bu 1000 dakikanın kaç dakikasını gerçekten kendimize, sadece kendimizle kalmaya ayırıyoruz? Bu sorunun cevabını önemli buluyorum. Eğer gerçek bir gelişimden bahsediyor olacaksak önce “durmayı” ve “kendine zaman ayırmayı” hatırlamak gerekiyor, ilk adım olarak bunu söyleyebilirim.

İkinci olarak; hayatı bir okul ve deneyim alanı olarak görüyorum, o nedenle hem bilgi edinmeyi hem de o bilgileri uygulamayı çokça önemli buluyorum. Hatta uygulama alanını artık daha önemli buluyorum  O yüzden diyebilirim ki “Deneyimin içinde kalın!”, deneyimlediğiniz şeye odaklanın.

Yarattığınız bu kıymetli paylaşım alanı için gönülden teşekkür ediyorum. Ekonomi doktorunuz ekibi ve canım arkadaşım Selin Kılıç iyi ki varsınız ve hep var olun!

Sevgilerimle
Ayçin Teker ACC
BeLife Koçluk ve Gelişim Akademisi


YORUMLAR

Solve : *
6 × 1 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.