Karşındakini ne kadar sorumlu tutuyorsun?
Değerli Yaşam severler,
Yeni bir haftadan daha merhaba!
Bugün sorumluluk konusu üzerinde konuşalım istiyorum.
Biliyorsunuz, yöneticilik ve yazarlık şapkamla birlikte profesyonel koçluk mesleğini de icra ediyorum. Koçluk sektörü son iki yıldır dünyada en fazla büyüyen ikinci sektör oldu. Koçluk felsefesi ve uygulamaları hızla yayılıyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri koçluğun, koçluk alan kişiyi, kendi ilerlemesi konusunda “tamamen” sorumlu tutması. Öyle ucundan azıcık filan değil. Külliyen.
Bir insanın yaşamında herhangi bir konuda değişim yaratabilmesi için öncelikli olarak ihtiyacı olan, tanıdıklarının yardımı veya dışsal motivasyon kaynakları değil, kişinin kendisinin değişimi istemesi ve bunun sorumluluğunu üstlenerek harekete geçmesidir. Siz ne yaparsanız yapın, kişi değişimi içsel olarak isterse değişimi gerçekleştirir. İstemezse olmaz. Kilit nokta burada ortaya çıkıyor. Koçluk yetkinlikleri arasında olmazsa olmazlardan biri, koçluk alan kişiyi kendi gelişiminden sorumlu tutmak. Koçluk alan kişi yaşamında değişim yaratmayı kalben istiyorsa bu değişimi yaratmanın sorumluluğunu da almaya o kadar hazır oluyor.
Zaman zaman sorumluluk almakta veya harekete geçmekte korkabiliyor, çekimser kalabiliyor. Burada koçun görevi koçluk alan kişinin kuvvetli yönlerinin farkına varmasını sağlayarak öz güvenini arttırmak ve harekete geçmesi için ihtiyacı olan cesareti bulmasına alan açmak. İnanın, her birey yaşamında arzu ettiği her tür değişimi yaratabilmek için ihtiyacı olan donanıma sahip. Mesele kişinin bu donanımın farkına varmasını sağlayıp kendi sorumluluğunu üstlenmesini sağlamak.
Şimdi koçluk modelinin dışına çıkalım ve etrafımıza bakalım.
Karşısındakini sorumlu tutmak yerine tüm sorumluluğu kendisi üstlenen birçok insan mevcut. Yani sürekli verip mesele almaya gelince çekimser kalan insanlar.
Örneğin, ekibinin yetersiz olduğunu düşünüp işleri delege etmeye, yani ekibini sorumlu tutmaya çekinen, dolayısıyla günde 12 saat çalışan yöneticiler.
Çocuğuna güvenemediği için çocuğunun ödevini yapan ebeveynler.
Yöneticisiyle ilişkisinin bozulmasından korktuğu için her şeye evet diyen çalışanlar.
Bu ve benzeri tüm güzel ruhlara önerim, tez zamanda koçvari davranış tarzını benimseyip yaşamlarında yeri ve zamanı geldiğinde karşısındakini sorumlu tutmaya başlamanız.
Siz bu konuda ne durumdasınız?
Karşınızdakini ne kadar sorumlu tutuyorsunuz?
“Çok az şey bir insana sorumluluk vermek ve ona güvendiğinizi belli etmek kadar onun gelişmesine hizmet eder.” Booker T. Washington
Sağlıcakla,