DOLAR 32,4436
EURO 34,7477
ALTIN 2437,671
BIST 9915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Cesaret edemediklerini, yarın başkası yapıyor olacak

22.05.2020
A+
A-

Farkında mısın? Hayat yolculuğunda günler geçerken sen hala olmak istediğin haline bir hayal gibi uzaktan bakıyorsun. Adım atamıyor, göze alamıyor ve başlamıyorsun. Sen dururken bugün bir kişi daha cesaret etti kendini tamamlama yoluna çıkmaya, bugün bir kişi daha adım attı senin ertelediğine.

Peki,  tam olarak direnç gösterdiğin nedir? O çok alıştığın düzenden çıkmak mı? Bilmediğin bir dünyaya adım atmak mı? Başarısız olma korkusu mu? Asıl başarısızlık hiç denememektir, zaten adım attıysan yola çıktıysan başarıya da adım atmışsındır. Belki ilk denemende istediğin gibi olmayacak sonuç peki buna başarısızlık mı diyeceğiz? Hayır, buna başarı yolunda atılan ilk adım ve tecrübe diyeceğiz. O tecrübelerin üst üste geldiği zaman işte senin kocaman bir başarı dağın olacak ve hepsi sana ait,seninle ilgili olacak.

Tekrar soruyorum; direnç gösterdiğin nedir? Yoksa kendin mi? Sen bile inanmıyorsan istediğin hayali yaşamayı hakettiğine, o zaman kendi özüne sevgisizlik olmaz mı bu? İlk başta sen kendini seveceksin, ilk başta ne kadar hakettiğini kendine sen söyleceksin. Unutma bu dünyaya sen olarak geliyorsun ve ilk sorumluluğun kendine bakmak. Normalde sana emanet edilen bir şeye gözün gibi bakmaz mısın? E sen de sana emanetsin aslında, önce kendine gözün gibi bak, önce kendine bir sor ne istiyormuş diye. Gerisi işte biraz cesaret biraz da yürekten gösterdiğin inanç.

Günler asla sana ait olmayan koşturmalarla geçiyorsa, içinde hep o boşluğu hissediyorsan sence yararı var mı bu şekilde devam etmeye? Demekki yolunda gitmeyen bir şeyler var. Zorundayım veya zorunluluklarım var diyorsan hatırlatmak zorundayım, o seçimleri sen yaptın. Bugün yeni bir gün başladıysa , yeni bir seçim mümkün değil mi?

Hep dış faktörlere bağlarken mutluluğumuzu, tam hissetme duygumuzu, biliyor muyuz aslında mutluluğun sadece %10’unun dış faktörlere bağlı olduğunun. Yani mutluluğun sebebi sen olacaksın. O istediğin işe de girsen, o istediğin paraları da kazansan, o çok istediğin tatillere de gitsen, o çok istediklerin hep olsa olsa olsa da sen mutluluğunu dış koşullara bağladıkça hep başka istekler ile mutluluğun peşinden koşacaksın.

Yorulduğun zaman geriye dönüp baktığında e istediklerim oluyor ben neden hala içimde bir boşluk hissediyorum dersen şunu anlamalısın, mutluluk başka koşullara bağlı peşinden koşulacak bir şey değildir. Mutluluk andadır, mutluluk bir durumdur. Eğer sen kendini olduğun anda tam ve bütün hissediyorsan, kendini en karanlık taraflarınla kucaklayıp sevebiliyorsan, ve sahip oldukların için önce seni hayatta tutan o güzel nefesin için teşekkür edebiliyorsan tam da mutluluğu hissediyorsun demektir.

Şimdi bir daha soruyorum? Erteleyecek misin o istediğin hayatı? Erteleyecek misin kendin olma seçimini? Ya şu andan daha mutsuz olurum diye cesaret edemiyorum diyorsan yukarda yazdıklarıma tekrar dön, gerekirse tekrar tekrar oku.
Hazırlan, kendine yolculuğun başlıyor.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR

YORUMLAR

Solve : *
19 − 4 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.