DOLAR 34,3442
EURO 37,4934
ALTIN 3025,517
BIST 8684,84
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Hikaye hep aynı: “Mutluluk az sonra…”

Bahar Pançuk: Hep aynı hikaye; mutluluk az sonra

Sistem der ki, “ARA ama asla BULMA!”

Herkes birçok konuda ve tüm kilolu insanlar ideal kilo için çözüm arıyor ama bulamıyor. Sahte çözümler gücünü ve popülaritesini asla kaybetmiyor çünkü çoğunluk tarafından esaslı bir biçimde sorgulanmıyor. Bir maske çıkartılıyor başka bir maske takılıyor. Ama hiçbir yere varılmıyor.

Birçok kilolu her insan kendini bu şov dünyası içinde kaybediyor ve ne yapsa da kısır döngünün içinden çıkamıyor. Koşarak bir yöntemden diğerine geçiyor.

Emeksiz çözüm arayanları, ((yiyerek ama hapı yutunca ya da taytı giyince zayıflayacağına inananları, uyurken cd dinleyip zayıflayacak olanları, olmadı mideyi söküp atanları)) kısacası; ilk önce kendini kandırmak isteyenleri kandırmak ve avutmak için çok başarılı bir sistem kurulmuş durumda. Öncelikle kendini temelden sorgulamaya başlamadan, bağımlılıklarından vazgeçmeyi göze almadan doğru yolu bulman mümkün değil. Yöntemlerin çoğu çözüm bulmak yerine seni kendi ürünlerine bağımlı kılmaya çalıştığından bu kısır döngüden kalıcı olarak kurtulmak mümkün değil.

Mutluluk Az sonra

Çünkü sorunu çözmeye çalışanlar sorunun bir parçası iken kendi kendini yok etmesini beklemek ne kadar akıllıca olabilir? Düşünün ki bir polis cinayet işlemiş ve o cinayeti çözme görevi de o polise verilmiş. Biz de onun kendi kendini yakalamasını bekliyoruz. J Onun için hikâye hep aynı ‘mutluluk az sonra’

 

Arıyorsun ama bildiğin şeyi, sana sunulanı arıyorsun. İçinde yaşadığın sistemin yarattığı kollektif bilinç etkiliyor seni de. Herkeste bir bilgi çantası mevcut ve doğru diye öğrendikleri şey ile bağlantı kuruyorlar. Başarı henüz bu çantada o ana kadar öğrendikleri ile mevcut değilse bu yüzden gerçek başarı için doğru bağlantı kurmak zorlaşıyor. Bugüne kadar olmamış olabilir ama bu mümkün hemde kesin. Tarihe bakalım; “keşfedilecek her şey keşfedilmiştir.” demiş Charles H. Duell, ABD patent ofisi yöneticisi 1899 da.

“Atom gücünü kullanmaya başlayacak olan insan yoktur.” demiş fizik alanında nobel ödüllü Robert Milikan,
“Havadan ağır uçan makineler imkansızdır.” demiş Bilim derneği başkanı Lord Kelvin… Bilgi çantalarında bağlantı kurabildikleri sadece bu kadardı.

 

Mühendislik eğitimi almış biri olarak, çözüm yollarını araştırırken mantıklı ve pratik olmasını, gerçek dünyada işe yaramasını referans aldım. Yaradığı fayda da kalıcı olmalıydı.

 

Psikolojiye baktığımızda etkileyici yazılar görürüz. Bunlar satış ve reklam için ve diğer bir çok konuda etkin bir şekilde kullanılabilir ama gerçek hayatta insanların duygusal sorunlarından çok az sayıda hızlı ve uzun süreli kurtuluş sağlıyor. İnsanlar fazla kilolarından ve aslında buna neden olan depresyon, keder, travmatik anılar vs den kurtulmak için yıllar süren uygulamalar yaşamakta ama ya biraz ilerleme sağlamakta ya da hiç ilerleme olmamakta. Böylece başkasında olabileceği umuduyla çözümü ‘diyetisyen-doktor-psikolog-spor salonu-spor hocası-hap-tayt-içecek…’ değiştirmekte aramakta ama sonuçta pek bir şey değişmemektedir.

 

İŞE YARAMAYAN ve ACI VERECEK KADAR UZUN SÜREN (bir ömür boyu J ) YÖNTEMLERDE SİZCE DE YANLIŞ BİR ŞEYLER YOK MU?

Ama insanlar bunu kabul ediyor ve kaderlerine razı geliyordu. Bir bilgisayar tasarlayıp ürettiğinizde kusursuz bir şekilde çalışmazsa tüketiciler paraların geri almak için ürünü hemen geri göndereceklerdir. Bunun yanı sıra duygusal sağlık açısından ortaya atılan bir yöntem büyük bir buluş gibi ortaya atılır, yöntemi ortaya atan kişi kitaplar yazarak konferanslar vererek zengin olur ve yöntem bir işe yaramazsa tüketici kaderine razı olur. Uyurken cd dinlemiştir ama zayıflayamamıştır, ya da 20 kilo verdiği kamptan çıkar çıkmaz ilk iki ayda hepsini geri almıştır, hap yutmuş, tayt giymiş, bilinçaltı kodlarını temizlemiştir J ama kaybettiği şey bedeninden değil cüzdanındandır.

 

Michelangelo’ya bir heykeli nasıl yarattığı sorulduğunda, heykelin zaten mermerin içinde mevcut bulunduğu yanıtını vermişti… Hepimizin potansiyeli kendi içimizde açığa çıkarmak için sadece doğru seçimlere ihtiyaç var.

 

Onun için başarısızım deme “henüz hiç başlamadın”

Alışkanlıkların seni yönetmeye başlamış, bedeninin her tarafını sarmış ve sen içinde sıkışmışsın. Kendine olan bitenden bire bir sorumluluğu aldığında özünün hakimiyetini de ele geçirirsin işte o zaman kölelik biter.

 

2017 – yeni yıl, eski hayallerin yeni listeleri düzenleniyor, kırmızı donlar giyiliyor, dünyanın güneşin etrafında bir tur daha atması kutlanırken HİKÂYE HEP AYNI “MUTLULUK AZ SONRA”

 

Sorulacak en önemli Soru “şimdi harekete geçmezsem, bu sonunda bana neye mal olur?”

Tek çözüm; bu son erteleme olsun, manipülasyonlardan kurtul, UYAN ve kendi tarihinizi yaz…

Saygılarımla,

Beden Mühendisi 

Bahar Deniz Pançuk

 


YORUMLAR

Solve : *
25 − 6 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.