DOLAR 32,3671
EURO 35,0026
ALTIN 2325,851
BIST 9100,26
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Hipnotik konuşma sanatı

15.09.2021
A+
A-

Son dönemde en çok izlenen videolar Sedat Peker’e ait. Peki bu kadar çok izlenmenin sırrı sadece söylemlerin merak edilmesi mi? Bu kadar izlenmesinin ya da bu kadar izlenmelerinin arkasında bir sır var. Ben de basit kurallarla bu etkinin sırrını sizinle paylaşmak istiyorum.

Sedat Peker’in en çok dinlenmesinin bir diğer sırrı nedir? Sedat Peker ülkenin en sözü dinlenen akademisyeni midir? Hayır! Sedat Peker geçmişte çok saygı duyulan bir meslekten mi geliyor. Hayır! Sedat Peker tablolarla, çizelgelerle bir şeyleri mi anlatıyor? Hayır! Peki Sedat Peker “Kısa kes, dinleyicinin ilgisini kaybetme.” kuralına uyuyor mu? Hayır. Sedat Peker’in 14 milyondan fazla izlenen 9. BÖLÜM videosu 1 saat 25 dakika sürüyordu.

Ama şu bir gerçek: Sedat Peker, bilerek veya bilmeyerek, hipnotik konuşma sanatının tüm kurallarını harfiyen uyguluyor. Bu kurallar ne diyor?

1.) Konuşmalarınızın başında ilgi çekecek net bir iddia ortaya koyun.

Konuşmayı sonuna kadar dinleyenlerin alacağı ödülü en başta ortaya koyun. Ortaya koyduğunuz ödül cazip olsun. Sedat Peker size önemli kişiler ile ilgili sırları paylaşmak ve onları rezil etmek sözü veriyor videolarında. Bu birçok insan için oldukça ilgi çekici ve sabretmeyi, odaklanmayı özendiren bir ödüldür. Siz de öyle bir ödül koyun ki dinleyici anlatacağınıza kilitlensin. Bunun için dinleyicinin neyi önemsediğini, radarında hangi konuların olduğunu önceden bilmeniz gerek.

2.) Konuşma süresince dinleyicileri iyi hissettireceğinizi belli edin.

Fikirsel ödül yetmez, konuşmayı dinleyen kişinin ne hissedeceğinin ödülünü de ortaya koyun. Sedat Peker bunu ilk saniyede yapıyor. Şakalar yapıyor, gülmemek için kendini zor tuttuğunu ima ediyor. İddia şu: beni dinlerseniz birlikte çok eğleneceğiz. Kim eğlenmek istemez? Enerjiniz yüksek olsun. Dinleyen “Bu konuşmacı benim ruh halimi yukarı çekecek.” diye düşünsün.

3.) Gerçek Olun

Sedat Peker’in daha sonra paylaştığı görüntülü görüşmelerdeki ses tonuna ve üslubuna bakın. Sedat Peker videolarında da arkadaşlarıyla telefon konuşmalarındaki üslupta konuşuyor. Yani çok doğal. Gerçek olmayan insanı izleyici hemen anlar. Karşınızda en samimi arkadaşınız varmış gibi konuşun. Bunun da tekniği konuşmanızı yaparken gerçekten o kişi karşınızdaymış gibi hayal etmek.

4.) Sade Bir Dille konuşun. Önemli Mesajları Tekrarlayın.

Beynimizde duyguların belirlendiği limbik sistem sadece çok basit ifadeleri anlar. Reklamcılar bunu çok iyi bilirler. Net, duygulara hitap eden mesajlar verirler. Rakamlar ve uzun mantıksal ifadeler limbik sistem tarafından anlaşılmaz. Hatta verdiğiniz mesajların bir iki defa altını çizerseniz, tekrarlarsanız ifadeler daha iyi anlaşılır, beyne kazınır. Sedat Peker’in tüm cümleleri bir aile ortamında veya kahvehanede ters düşmeyecek sadeliktedir. Siz de bir arkadaş çevresinde kullanacağınız cümlelerle konuşun.

5.) 3 Evet Kuralını Uygulayın

Konuşmanın başında herkesin evet diyeceği cümleleri arka arkaya dizin. Sedat Peker de konuşmalarından önce herkesin bildiği ve evet diyecekleri cümlelerle başlıyor. Yani bu “Aleviler yüzyıllardır bu topraklarda yaşıyorlar.” gibi evet diyeceğimiz cümleler. “Bu bilgileri elbet benim gibi birinden öğreneceksiniz. Caminin imamından uyuşturucu ile gerçekleri öğrenecek değilsiniz ya!”. Bu ifadeye evet dememek mümkün mü? Baştaki cümlelere evet diyen bir dinleyici daha sonra iddialarınızda da “Bu da doğrudur herhalde…” diye düşünecektir.

6.) Güven Güçlendirecek Şaşırtıcı Öğeler Ekleyin

“Descartes şunu demiş”, “Freud şöyle der” gibi cümleler bir organize suç örgütünün ağzından çıkınca şaşırtır. Onun hiç de boş olmadığını düşünürsünüz. Siz Descartes veya Freud’un o cümlelerini bilmeseniz de yine de bildiğinizi varsayarsınız. Veya “Herkes bilir. Bir ton esrarın değeri şu kadar milyon liradır.” dediği zaman da siz bu bilgiye sahip olmasanız da herhalde öyledir dersiniz. Konuşmanızın başına biraz şaşırtıcı biraz güven uyandırıcı öğeler ekleyin. “Herkes 2060 yılında bilinen petrol rezervlerinin tükeneceğini bilir.” gibi bir cümle örneğin, benzer etkiyi yaratır.

7.) Duyguları Dolu Dolu ama Tekdüzelikten Uzak Sergileyin

Sedat Peker’in konuşmasının baştaki bir iki dakikalık bir kesimi gülme duygusu yaratır. Biriyle alay ediyordur. Sonra birden hiddetlenir. Birine kızıyordur. Samimiyetle bu duyguyu yaşadığını hissedersiniz. Masaya vurur. Yüzük düşer. Sonra bir iki dakika kararlılık duygusunu sergiler Peker. Karşınızda bir insan bir duyguyu dolu dolu yaşıyorsa siz de bu duyguyu kısmen deneyimlersiniz. Ama bir buçuk saatlik bir sürede çeşitli duyguları arka arkaya, sıkmadan yaşamanızı sağlayan bir konuşmacı varsa bu konuşma tadından yenilmez.

8.) Bulmacalarla Aklı Meşgul Tutun

Hipnozda “107’den geriye dörder dörder say.” gibi bir yönerge ile veya benzer bir teknikle dinleyicinin mantığı meşgul edilir. Sedat Peker de bu işi geri plandaki sembollerle yapıyor. Tespihler, kitaplar, objeler. Bir yandan Sedat Peker’i dinlerken, bir yandan da bu bilmeceleri çözmeye çalışırsınız. İşte böyle yapınca bilinç altınızın kapıları açık kalır.

9.) Melekler ve Şeytanlar Yaratın

Bakın en etki yaratan kitaplarda, dizilerde hep çok iyi insanlar ve çok kötüler vardır. Anlatımınızda kahramanlar olsun ve bunların yanında “namusu maaşı kadar” olanlar gibi kara karakterler yaratın. Bu her konuda olabilir. Liderlik yeteneği güçlü olanlar ve patronluk taslayanlar veya iklim krizini ciddiye alanlar ve kafalarını kuma gömenler veya eski teknikleri kullananlar ve yeni teknolojilere açık olanlar gibi. Kötü tarafa ad takın. Öyle ki dinleyiciniz taraf seçmek zorunda kalsın. Taraf da sizin savunduğunuz konu olsun.

Ana fikir şu. Akla değil duygulara ve bilinçaltına hitap edin. Karşınızdaki insan sürekli “Bu kişiyi sevdim mi?”, “Bu kişi gerçek yüzünü mü gösteriyor?”, “Bu kişi bana ne diyor?”, “Bu kişi söylediğine inanıyor mu?” gibi sorular sorduğunda sizin lehinize bir cevabı olsun.


YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.