DOLAR 32,5555
EURO 34,8866
ALTIN 2436,368
BIST 9645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Bir gözlem bir umut

26.05.2021
A+
A-

Yıllar öce bir kongre için Saraybosna’ya gitmiştim. Yerel bir rehber bize şehri gezdirmişti. Söylediği şu sözleri hiç unutmadım. “Siz toplum olarak çok tahammülsüzsünüz. Durakta bile otobüs biraz gecikse sinirleniyorsunuz. Oysa bizler yakın geçmişte yaşadığımız savaşta çok ağır travmalar yaşamış olan bir halk olarak sabırlı ve sakin olmayı öğrendik. Öyle her şeye kolay kolay öfkelenmiyoruz.

 

Yıl 2021…Yaşamımıza bomba gibi düşen, kayıplar yaşadığımız, sıra kimde oyunu gibi hangimizi ne zaman bulacağı ve kime nasıl bir etki yaratacağını bilemediğimiz salgın devam ederken dün oğlumla uçakla İstanbul’dan İzmir’e yolculuk yaptık. Güvenlikten geçerken polisler espriler yapıp gülümsüyordu. Seyahat alışkanlığını kaybetmemiz ve uzun süredir evde kalmanın şaşkınlığıyla yanlış kontuara gidip İstanbul’a gittiğimizi söylediğimizde görevli neredeyse kahkaha atarak “burası İstanbul siz nereye gidiyorsunuz” dedi. Ardından doğru kontuardaki görevli uçağı neredeyse kaçırmakta olduğumuzu, bagaj için uçakta yer kalmadığını ve fazlalık olan el bagajımızı da alıp uçağa koşmamızı söyledi. Neyse ki kapıya gittiğimizde hala yolcu alımı devam ediyordu. Uçağa bindiğimizde kalkış vaktinin geçmesine rağmen hala yeni yolcular uçağa biniyordu. Bu arada bir yolcu ayakta kaldı çünkü aynı koltuğa iki bilet kesilmiş. Hostes ayakta kalan yolcuya beklemesini rica etti. Yolcu “tabi ki hiç sorun değil” diye cevap verdi ve bir süre sonra sessizce sorun çözülmüştü. Uçağın kalkmasını beklerken bir yolcu diğerine alçak bir sesle maskesiyle burnunu da kapatmasını rica etti. Biraz rötarla uçak kalktı ve İzmir’e ulaştı.

 

Neredeyse uçağı kaçırıyor olmamıza rağmen bu yolculukta daha az kaygılı olduğumu fark ettim. Bugün beynim bu olayları işlerken yolculuk sürecinde karşılaştığım insanların pozitifliği ve yapıcı tutumlarının sakinliğimde önemli payı olduğunu fark ettim. Ben mi pozitif insanlara rastladım yoksa toplum olarak yaşadığımız belirsiz süreç tahammül seviyemizi mi arttırdı? diye kendime soruyorum. Salgın sürecinin hem fiziksel hem ruhsal anlamda bizi çok yormasına rağmen böyle olumlu bir etkisinin de olabileceği iyi hissettirdi ne yalan söyleyeyim. Toplum olarak ne şekilde dönüşeceğimizin cevabını sanırım zaman gösterecek. Ama işi bireylere indirgediğimde emin olduğum bir şey var; insan ölümü bir kez ensesinde hissetmeye görsün. Bir daha aynı kişi olmuyor.

Doç.Dr.Orkide BAKALIM

 


YORUMLAR