DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2496,864
BIST 9693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Yatırımda güven ne kadar belirleyici

Yatırımda güven ne kadar belirleyici
03.12.2022
A+
A-

Ekonometri dalında Yüksek Lisansımı alalı yıllar oldu. Matematik ve istatistik ağırlıklı derslerin içinde elbet genel ekonomi de vardı. Son senemde makroekonomi hocam bir derste sınıfa bir soru sormuştu:

“Şimdiye kadar birçok rakamla oynadık, formüller ezberledik, teoriler öğrendik, problemler çözdük. Peki hem ekonomik hem ticari piyasalarda, hem evde hem arkadaşlar arasında, temelde ne var?

Amfitiyatrodaki bütün öğrenciler düşünmeye başladılar, fısıldamalar, kısık sesle konuşmalar, ne olabilirdi bütün bunları kapsayan ve temelde var olan şey? Bir yandan fiziki ekonomik dünyanın temelinde olan, aynı anda maneviyatın içinde olan bir şey?

Elini kaldırıp cevap verenler oldu; para, düzen, güç, arz, talep, vs. ama hiç biri uymuyordu, Paris aksanlı hocam sürekli sert bir tonla “non” diyordu…

“Arkadaşlar” dedi,

“Geçin bütün bunları, saydıklarınızın neredeyse hepsi maddiyat üzerine kurulu, her an kırılabilirler ama piramidin yukarı basamaklarındalar. Daha temele inmeniz gerekir. Orada bulunan bir taş aslında en kırılgan noktadır, kırıldı mı üzerindeki her kat dağılır, geriye dönüş ya imkansızdır ya da çok uzun sürede ancak çatlaklar kapatılabilir, tam düzelme genelde imkansızlaşıyor ve ileri yıllarda döngü haline geliyor.

Bu temeldeki taşın ismi: güven”.

Amfide şaşırma sesleri yükseldi; aaa, vaayyy, nasıl yani, … Bir dakika sessizlik sonrası örnekler vermeye başladı.

Bir arkadaşlık düşünün, arkadaşınızla program yapıyorsunuz, söz vermesine rağmen kaç kere habersiz gelmiyor, arkadaşlığınız ne kadar sağlam kalabilir? Bir evlilik düşünün, eşlerden biri aldatıyor ve diğeri biliyor, bu evlilik sağlıklı devam edebilir mi? Yakın birisine borç verdiniz, ama geri ödemiyor, bir daha borç verir misiniz? İki ortak düşünün, biri belli etmeden şirketten maddi çıkar sağlıyor, ortaklık nasıl devam edebilir? Bir ülkeye yatırım yapacaksınız, para birimi çok volatil ve kur riskini korumaya çabalamak finansal araçlarla neredeyse imkansız, yatırım yapar mısınız? Verilen bir izin sonrası bir ülkede yatırım yaptınız, sonra izin durduruluyor, hukuki olarak yıllar sürüyor başa çıkamıyorsunuz, bunu gören diğer yatırımcılar yatırım yaparlar mı?

Bunlara benzer birçok örnek daha sonra amfide öğrenciler tarafından eklendi ve hepsi mutabık kaldı; güven olmazsa hiç bir şey olmaz, olanlar da sadece gelip geçic kalır. Ekonomide amacın bütün nüfus için faydalı işler yapılması ve uzun vadede stabilite yakalanması gerekir.

Güven kelimesi çocuklukta öğretilmeli, en baştan yalan söylemenin kötü bir şey olduğunu iyice anlatarak. Küçük yaşlarda öğrenilen ahlak kuralları büyüdükçe eğitim ve empatik yollarla gelişmeli. “Ben yaptım oldu” yerine “bunu yaparsam karşımdaki ne düşünür” şeklinde davranıldığında küçük bir kesim yerine toplumun genelini mutlu etmenin yolu açılır. Ancak özellikle eğitim seviyesinin düşük olduğu toplumlarda insanların kendini koruma ve egoist davranma yoluna gittiği çok görülmüştür, bu da bazı kuralların çiğnendiği ve güven sarsılmasının ciddi noktalara vardığı bir ortam yaratabiliyor.

Piyasalarda her şirketin kendi içinde güven sağlanabilse bu durum genel ekonomiye de pozitif yansır, fakat hukuk gibi ekonomi dışı ancak önemli bir faktör olan etkenlerin de hakkaniyetle çalışır durumda olması esastır.

Doğada her şey olması gerektiği için vardır. Afrika’da bir aslanın zebra veya sokaklarımızda bir kedinin kuş yakalayıp yemesi bir kötülük değildir, beslenme zinciri içerisinde çok doğal bir olaydır, dengelerde bir şaşma olmaz. İnsan derin düşünebilen tek canlı olduğu gibi kötülük düşünebilen de tek canlıdır. Güven sarsılması bilinçsizce veya kötü niyetle yapılan yanlışların neticesidir, kasten iyi niyetle yapılamaz. Güvensizlikte doğallıktan sapılır, dengeler altüst olur.

Bugüne geldiğimde düşünüyorum, hocam o soruyu niçin son senemde sordu da başka hiçbir ekonomi hocamın aklına ilk senede sormak gelmemiş?

Fabrizio Casaretto

riskyonet@riskyonet.com

https://www.youtube.com/channel/UCfncpQ6iFkRMMWTeJ5fFW1w

Kaynak: Para Analiz

YASAL UYARI

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.


YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.