DOLAR 32,3213
EURO 35,1007
ALTIN 2302,045
BIST 9079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Muhalefetin çoğunlukta olduğu belediye meclisleri ve güçleri…

Muhalefetin çoğunlukta olduğu belediye meclisleri ve güçleri…
04.04.2019
A+
A-

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde çıkan sonuçlarla birlikte şekillenmeye başlayan belediye meclislerini yazdı. İstanbul ve Ankara’ya dikkat çeken Sarıkaya, “Aslında büyükşehir ile ilgili yasalar incelendiğinde sistemin de bunun üzerine kurulduğu açık… Bununla birlikte, birçok tartışmaya da açık olduğu için belediye yasalarını da hepimize ezberletecek” dedi. Muharrem Sarıkaya’nın yazısı…

 

Seçimin üzerinden üç gün geçmesine karşın, itirazlar dolayısıyla mega kentlerde henüz sonuç alınamazken sırada bir başka tartışma konusu daha bekliyor.

O da büyükşehir belediye meclislerinde durumun ne olacağı?

Özellikle de İstanbul ve Ankara gibi iki mega kentte…

İtirazlar sonucu değiştirmez ise ilginç bir durum karşımıza çıkacak.

Eğer çatışmaya dönüşmez ise Türkiye’nin en büyük denge denetim sistemi çalışacak…

Aslında büyükşehir ile ilgili yasalar incelendiğinde sistemin de bunun üzerine kurulduğu açık…

Bununla birlikte, birçok tartışmaya da açık olduğu için belediye yasalarını da hepimize ezberletecek…

Bütün bunlara neden de seçmenin bu kez kantarın topuzunu farklı ayarlayıp, özellikle iki büyükşehirde belediyede başkanlığı ile meclis üyeliklerini iki farklı ittifaka dağıtmış olması…

İKİ MEGA KENTTE ÜÇTE BİRİ

Sonuçlar netleştikçe ortaya çıktığı gibi İstanbul’da Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, Başkan ile birlikte toplam 312 üyesinin dağılımında Cumhur İttifakı muhtemel ki 180 ile 200 arasında üyeye sahip olacak.

Buna karşın Millet İttifakı’nın ise 107 ile 130 arasında üyesi bulunacak…

Aradaki farkın yüksekliği nedeniyle tartışmaların daha az yaşandığı Ankara’da ise Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 147 üyesi var; Cumhur İttifakı’nın 105, Millet İttifakı’nın ise 42 üye vermesi bekleniyor.

YEDİ KENT AYNI TARAFTA

İzmir’de ise 176 üyeli Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 119’unun Millet İttifakı, 57 üyenin de Cumhur İttifakı’ndan gelmesi bekleniyor.

CHP açısından bu çerçevede bakıldığında İzmir’in de içinde bulunduğu Antalya, Eskişehir, Mersin, Adana, Aydın, Hayat, Tekirdağ ve Muğla açısından bir sorunu gözükmüyor.

Ancak iki mega kentte, eğer ki itirazlardan tersi bir sonuç çıkmaz ise belediye başkanlarının belediye meclisi ile uyum içinde olması gerekiyor.

Olmaması halinde ne olacağı konusunda ise aslında durum biraz karmaşık…

GÜVENOYU İLE ZOR

Çünkü belediye meclislerinin güvensizlik oyuyla doğrudan başkanı indirme yetkisi yok.

Üçte birinin önerisi, tam sayısının salt çoğunluğu ile güvensizlik kararı alabiliyor, ancak bu kararın öncelikle mülkü amir ve ardından da gerekçesi haklı olmak kaydıyla Danıştay denetimine tabi olması gerekiyor.

Yoksa “Kafam bozuldu, düşürdüm” deme olanağı bulunmuyor; Danıştay karar vermeden görevden düşürülmesi olanağı bulunmuyor.

Bununla birlikte bütçe, plan, program, imar, sözleşmeli personel alımının onaylanması, borçlanma kararının onanması, imtiyaz devri, şirket kurma veya çıkma gibi birçok konuda belediye meclisinin onayına ihtiyaç bulunuyor.

MECLİS’E KARŞI İDARİ YARGI

Ancak personel atamasında müdür ve üst unvanlı olanlar büyükşehir meclisinin onayına gerek duyuyor; diğer kademedekilerin alımı ve atanmasında tek yetkili büyükşehir belediye başkanı…

İmar, plan, harcama gibi konulara gelince…

Aslında bu konuda belediye meclisi dilediği gibi engellemede bulunabilir.

Ancak bütçesinin tamamen iptal edilmesi kendini de fesih anlamına geldiği için buna yanaşma olanağı pek gözükmüyor.

Kesintiler konusunda ise başkanın elinde idari mahkeme gibi bir yetki bulunuyor.

Buna göre başkan istediği gibi çıkmayan kararları ikinci kez belediye meclisine sunma yetkisini kanunla elinde tutuyor.

Karar üye tam sayısının salt çoğunluğu ile yine aynı oranda çıkarsa başkan bu kez on gün içinde idari yargıya kararı taşıma hakkına da sahip…

BÜYÜKERŞEN TAKTİĞİ

Nitekim, geçen dönem Büyükşehir Meclisi’nde azınlıkta bulunan Eskişehir’in CHP’li Büyükşehir Başkanı Yılmaz Büyükerşen kararlarının engellenmesinde ilginç bir yönteme başvurmuştu.

Büyükerşen, o dönemde engeli nasıl aştığını sorduğumda, yöntemini şöyle dile getirmişti:

“Getirdiğim bütün kararları hemşerilerime danıştım ve onların kararıyla Belediye Meclisi’ne taşıdım. Eğer karar iptal olursa da dönüp halka, onayladığı kararın iptal edildiği konusunda şikayette bulundum. Ardından da idari yargıya taşıdım ve yerine gelmesi için çaba gösterdim. Büyük bölümü de bu yolla çözdüm…”

Bunun diğer belediyelerde de işleyeceği konusu tartışılır.

Ancak ne olursa olsun, halkın talep ettiği, hizmet beklediği hiçbir konuda ne başkan keyfi bir davranış sergileyebilir ne de Belediye Meclisi aksine bir duruş gösterebilir.

Hele ki denge denetleme yetkisini kuyumcu terazisi inceliğinde sandıkla sunduğu ortamda…

 


YORUMLAR

Solve : *
3 + 11 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.