DOLAR 32,3289
EURO 35,0821
ALTIN 2293,56
BIST 8980,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Küçük insana açık mektup!

Hep seninle karşılaşıyoruz. Binlerce adın var ve binlerce görüntün. Yoruyorsun ve olduğun her yer karanlığa dönüyor gün ortasında. Sıcak yaz günlerinde buz kesiyor geçtiğin yer. Kış ortasında öfke ateşini harlıyorsun.

Gelişinle birlikte ne esenlik kalıyor, ne huzur, ne denge… Hatırlayamadığım tüm o eski zamanlardan beri böyleydin. Değişmek hiç aklına gelmedi. İşlerin yolunda görünüyor sana ve sen hep kazandığını sanıyorsun küçük kurnazlıklarınla. O kadar çok  “almaya” odaklısın ki, göremiyorsun neleri kaybettiğini.

Sıradan yerlerde çıkıveriyor ansızın, küçük hesapların. Bir kuyruk varsa mesela uyanıklık yapıp en öne geçtiğinde kar sayıyorsun bu utancı kendine. Başkasına haksızlık yapmak uğruna çıkarlarını koruman doğru geliyor sana. Sırtın pek, karnın toksa, rahatın da yerinde ise, diğerlerinin ne olduğu kimin umurunda, senin aklınca… İçindeki ehlileştiremediğin vahşi, yolda yürürken, araba kullanırken, alış-veriş yaparken, eğlenirken, çalışırken her yerde çıkıveriyor ortaya. Dünya senin için, sana göre, senin etrafında değil mi? İyi giyinmiş gibi olman, eğitimli imiş gibi durman, kullandığın kibar-mış gibi sözcükler örtüyor sanıyorsun bencil hesapçılığını… Oysa ne çok yanılıyorsun. Ruhunun kumaşı uygun değilse, durmuyor o kibar, modern, bilir-miş gibi kıyafet üzerinde.

Ne çok fakirsin biliyor musun? Sahip olma arzunu doyuracak kadar çok şey yok yeryüzünde.  Ve bilmiyorsun sadece yüce gönüllükle verilebilenlerin tadını. Hiç yaşamadın kalpten oluşan bağların sıcaklığını. İnceliklerle dolu dünya hala sana yabancı. Sen bilmiyorsun kalbe zarafetle dokunmanın anlamını. Daha birçok şeyi bilmiyorsun mesela; Bir notanın elinden tutmayı, renklere bürünmüş bir eserle kanatlanmayı, bir yaprağın salınışını, kedinin mırıltısını, yaşanmışlık dolu gözlerin derinliklerinde inciler bulmayı… Bu yüzden katısın, bu yüzden duygusuz, bu yüzden umursamaz, bu yüzden ne hasar vererek yürüdüğünü bilmiyorsun.  

Eğer, bir yerde nüfus kullanarak bir hak, konfor elde ediyorsan, Kimlerin hakkını çiğnediysen, ne kadar büyük bir kar elde ettiysen o kadar borç yazdırdın kendine. Şu anki konforunun, küçük çıkarının bedelini ne kadar ağır ödeyeceğini bilseydin eminim yapmazdın bunu kendine. Biliyorum adalet kelimesinin pratik karşılığı ile ilgili hiçbir fikrin yok. Senin önceliğin değil adalet veya merhamet ile hareket etmek. Ama konuyu sana ticari bir mesele gibi sunarsam belki olması gerekeni yapmak için bir kazanç kayıp hesabı senin motivasyonun olur. Hamurunda yok çünkü hiçbir neden olmadan sadece doğru olduğu için yapmak. Doğa yasası herkese aynı işler. Eninde sonunda akıl oyunları ile kendini temize çıkaramazsın. Başka bir matematiği var doğanın. Telafi ettirmeden kapatmaz hesabını hiçbir insanın. Kar zarar hesabı yap dilersen. Bir ihtimal değişirsin hesabını öderken…

Emel Eva Tokuyan


YORUMLAR

Solve : *
19 × 3 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.