DOLAR 32,3376
EURO 35,1347
ALTIN 2240,399
BIST 8717,54
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Selin Kılıç röportajı: Ülkü Şengül Pekcan ile soru cevap

• ÜLKÜ ŞENGÜL PEKCAN ın yolculuğu nasıl başladı, kişisel hedeflerinizin neresindesiniz?

Yolculuğum, memur bir ailenin Türkiye’nin çeşitli yerlerinde 3 yıllık süreçlerle sürekli göç halinde bir çocukluk ve gençlik serüveniyken, bir akademisyen olarak devam etti. 2014 yılında meraklarım ve hayatla ilgili görüşlerim beni üreticilerin ve ticaretle uğraşanların büyülü dünyasına girmem için sanki itekledi. Hayatın içinde kullandığım ne var ne yoksa nasıl üretildi, ne için üretildi, ne zaman üretildi gibi deli sorular sormaya başladım kendime. Sanki bu üretimlerin hepsinin kendi içinde önemli kanunları ve kuralları vardı. Bir bütünlük içinde hareket etmeleri veya neden edemedikleri ilgimi epey bir çekti. Bu kadar yapılmak istenen projenin ve üretimin desteklenmesi ya da neden desteklenmediği konusunu merak eder oldum. Herkes şikâyetçiydi ve destek arıyordu. İşte tam o zaman kararımı verdim. Yapmak istediğim ve de konusunda iyilerden anılmak istediğim konu oldu; Hibe ve teşvikler.

• Akademik kariyeriniz, profesyonel iş yaşımınız ve Hibe Doktoru’ nu düşündüğünüzde size en heyecan veren deneyiminizi sorsam, aklınıza ne gelir?

Aslında çok var. En çok duyduğum eleştirilerden biri, çok prensipli olmam konusu. Çok ciddiye alıyormuşum birçok şeyi. Yakın zamanda, projesini aldığımız bir firmanın mevzuatla olan çelişkileri ve belirsizliği oluştu. Kurum ikiye bölündü tabi. Bu arada firmanın sahibi şaşkınlık ve sitemle birlikte ‘ben sizi KOSGEB’çe biliyorsunuz diye tuttum ‘’deyiverdi. Hayal kırıklığına uğradığını düşündüren bu söz beni de olumsuz etkiledi. Tabii ki ben çok üzüldüm. Her zaman ki gibi bütün mevzuatları ve bütün kanunları tekrar tekrar gözden geçirip dilekçesini yazdım. Tabii ki sonuç benim KOSGEB’çeyi çok iyi bildiğime bağlandı. (Hibe alındı)Kırılmaya ramak kalan hayaller gerçekleşerek yine artı hanesine yazıldı başarı olarak.

Unutamadığım bir anım daha var. Türkiye nin sayılı tekstil firmalarının sahiplerinden bir firma sahibinin ‘’KOSGEB’’ demekte zorlanıp hep ‘’kesgeb’’ demesi. Hatta ben bile ‘’kesgeb’’ demeye başladım. 

• Hibe Doktoru ile tanışan firmalar alanında fark yaratıyor. KOSGEB desteklerini alarak işlerini geliştiriyorlar. Tam anlamıyla bir doktorluk hizmeti alıyorlar, bunun sırrı nedir? Sizinle tanışan firmalar çalışmalarını hangi noktadan hangi noktaya taşıyor?

Hibe doktoru ile yola çıkmaya hazırlanan firmalar, her şeyden önce hayal satın almazlar. Raporlanan risklerin, bir bir düzeltilen bir sistemin içinde bulurlar kendilerini. Talep ettikleri desteğin ya da desteklerin neler olabileceği hakkında ileri derecede bilgilendirilirler. Röntgeni, Tomografisi çekilmiş, bütün tahlilleri yapılmış, konsültasyonu tamamlanmış firmanın reçetesi yazılarak artık harekete geçilir. Gidecekleri yolu önceden görecekleri bir tepeye çıkartılan firma resmin tamamını görme şansına sahip olmuştur. Sonrasında adım adım birlikte alınan hedef odaklı yolda, sonuç her zaman istenilen gibi olması için iki tarafında üzerine düşen görevlerin tanımı doğru yapılmış, yol güvenli kat edilmiş bittiğinde de sonuç mükemmel olmuştur. Yazılı mevzuatın dışında, yazılı olmayan kurallar atlanmadan yerine getirilmiştir. Artık, firmanın ufuklara güvenle bakması gerçekleşecektir.
Bizimle tanışan firmalar, şehir efsaneleri hakkında sadece gülümsemekle kalıyorlar. KOSGEB’çenin ilk kurundan itibaren olaylara vakıf oluyorlar. Her şeyden önce haklarını biliyorlar. Nasıl ve neden ilişkisini çok rahat kurabilen firmalar, öz sermayelerini koruyarak büyümenin keyfini yaşayarak ticaretlerini ve üretimlerini çok daha fazla büyütebiliyorlar. Çok şükür.

• KOSGEB ve Hibe Kurumlarının konuştuğu dili anlamlandırma için çalışmalarınız da mevcut. Biraz detaylandırmak ister misiniz, bu çözümleme nasıl oluyor? İçsel motivasyonunuz ya da enerji kaynağınız nedir?

Ben 7 göbek, devlet kurumlarında çalışan bir ailenin mensubuyum. Son dönemde Müteşebbis ruhumun rüzgârına kapılsam da Devlet kurumlarının bir işleyişi ve de bu işleyişin bir dili olduğuna inanıyorum. Sadece Devlet kurumlarının değil, ufak tefek bütün işletmelerin dahi bir işleyiş dili olduğunu düşünüyorum sahiplerinin ve çalışanlarının anladığı.

Vergi dairesi var olduğunu bildiğimiz bir kurum, adalet sarayları da keza. Mamafih vergi dairesinde işimiz olunca Mali Müşavirle hareket ediyoruz. Adalet sarayındaki birçok işimizi de Avukatlarımız aracığı ile çok daha iyi sonuçlar elde etmek için danışarak ilerliyoruz. Çünkü o kurumların dilini bilen bu iş erbapları bize en iyi örnekleri oluşturuyorlar. İşte Hibe alacağımız kurumun da bir dili var. O dilden anlamanız lazım ki hatta konuşmanız lazım ki diyalogların ve iletişimin iyi gelişmesi için gereklidir bu özellik. Keza herkes bu dili, 1 kere işi düştüğü için bilmek zorunda hissetmiyor kendini. Haksızda sayılmazlar. Bakanlıkların verdiği hizmetler arasında ‘’hibe ve teşvikler ’’bazen birçok firma sahibine hayal ötesi olarak gözükebiliyor.

Bu noktada Hibedoktoru her iki tarafın arasında mutabakat sağlayacak doğru tercümeyi yapıyor. Birçok konuda araştırmayı ve öğrenmeyi de beraberinde sağlıyor. Her şeyden önce Firma, haklarını ve mevzuatın dışında yazılmayan kuralları da Hibedoktoru ‘ndan deneyimlemiş oluyor. Başarmak ve bilmek, özgüveni destekler.

Bizimle çalışan firmaların, bir bir hedefe ulaşmaları ve şehir efsanelerinin gerçekliği hakkında fikir sahibi olmaları beni çok mutlu ediyor. Her duyuruda, her hibe konusunda Hibedoktoru’ndan görüş almak isteyen ve hatta hizmet almak isteyen kişileri, firmaları gördükçe motivasyonumuz artıyor. Enerjiye gelince; başarmak kadar başaramama olasılığı da enerjimin tükenmemesinin kaynağı zannedersem. Hayata bakış açısının da çok tesiri var bu enerjinin kaynağında. Çünkü, sorunu iyi tespit ederek çözüme odaklanmak lazım.

• Teknolojik gelişmelerin doğrultusunda bugün içinde bulunduğumuz dünya hakkında yorumlarınız ve gelecek için öngörüleriniz nelerdir?

En az 20 yıldır Teknolojik ürünler hayatımızda kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Otomatik diye anılan birçok alet edevatla haşır neşiriz. Otomatik çamaşır makinası, akıllı evler, otomatik arabalar, bilgisayarlar derken hayatımızın her alanını kolaylaştırdığını düşündüğümüz her ürün var piyasada. Bahsettiğim ürünlerin kullanım alanı maksadını aşmadığı, insanın hayatını kolaylaştırmak ile ilgili hedefi şaşmadığı her noktada teknolojiyi yönetenleri destekliyorum. Mamafih işin içine Tanrıcılık oyunlarının da girdiği ezoterik öğretileri negatif olan insan tabiatına saldırılan ve hatta insanı metalaştıran hiçbir teknolojik ürünü çok da kabullenmiyorum. Teknoloji tarafsız, cinsiyetsiz ve de insanlık için olmalı.(Prof. Dr. Nevzat Tarhan’dan aldım)

Gelecekte bir gün gelecek diye bir reklam sözü vardı. İnsanlık ile ilgili öngörülerim yaşadıklarımla orantılı zaman zaman değişebiliyor ama ben, iyimser taraftayım genellikle. Neden mi? Genç müteşebbislerin veya üretmek isteyenlerin gözlerinde ki o ışığa çoğu kere şahit oluyorum. Türkiye de ithal edilecek hiçbir ürün yok. Tam tersi ihraç edilecek üretim bazlı birçok ürün var.

Tam bir ham madde cenneti olan Türkiye, bu konuda geç bile kaldı. Hem işçilik kalitesi hem inovasyon, hem taklitçilik konusunda birçok ülkeyi geçecek ve ihracatı çoğaltacak her türlü yeteneğe ve güce sahip olduğumuzu düşünüyorum. Bu ülkenin Akademisyen ve fütürist ihtiyacı kadar, gerçekçi ve üretim yanlısı aynı zamanda insancıl bir kitleye de ihtiyacı var. Bu gerçekliğin maddi boyutla çok doğru orantılı olmaması ve de insanı yok saymaması aynı zamanda da kast sistemine hizmet etmemesi lazım diye düşünüyorum. Çünkü gelecekte üreten karlı çıkacaktır. Bir deyişle üretmek güçtür diye düşünüyorum.

• Son olarak, kendini geliştirmek isteyen takipçilerimiz için önerilerinizi sormak isterim…

Her zaman derim, börekçiye güvenip börek dükkânı açmayın. Hibe ve teşvik konularını atlamayın çünkü sermayesi yeterli olan ve çok güçlü olan birçok firma ve kuruluş devlet teşviklerinden hatta dünya teşviklerinden faydalanıyorlar. Bu hibe ve teşvikler, bir işletmenin atlamaması gereken aynı zamanda o işletmenin kan damarlarını, lenf notlarını oluşturan birer hayatsal gerekliliktir.

İşletmenin ihtiyaçları konusunda her zaman bir rapor çıkararak, el birliği ile büyümek isteyenler için danışmanlık hizmetlerinin önemi büyüktür. Her zaman da işin erbapları ile çalışın derim. Bizi takip etmeyi ve danışmayı da unutmayın. Hibedoktoru çözüm odaklı yapılanması ile realist bir yol üzerinde etkisini hissettirir, işte tam anlamında o zaman başarı kaçınılmaz bir sevince dönüşür. :))))

YASAL UYARI

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.


YORUMLAR

Solve : *
27 × 13 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.