DOLAR 32,3391
EURO 35,1074
ALTIN 2242,01
BIST 8871,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Selin Kılıç röportajı: Onur Önel ile soru cevap

ONUR ÖNEL
Kitap Yazarı │ Eğitimci│ Yönetim Danışmanı │Topluluk Konuşmacısı │ Endüstri Mühendisi

• ONUR ÖNEL in yolculuğu nasıl başladı, gelecek hedeflerinizin neresindesiniz?

Onur Önel, 2003 yılında Endüstri Mühendisi olarak mezun olduktan sonra, eğer çok çalışırsa ve kendini geliştirirse (niteliklerini arttırsa) mutlaka başarılı olacağına inanıyordu. Pek çok arkadaşım gibi, benim yolculuğum da böyle başladı. Onur gecesini gündüzüne kattı, çok çalıştı, kurs/seminer ne bulduysa katıldı, pek çok sertifikaya sahip oldu. Hep değer katmak için mücadele etti (hem şirketine, hem de kendisine). Fakat günün sonunda bunların çok da gerekli olmadığını gördü.

“Nasıl yani?”

İş hayatının matematiği farklıydı ve adeta içeride matematiğe aykırı bir düzen vardı..Buna sayfalar gerekir, içinde yaşayanlar bilir, bu yüzden burada bir virgül koymuş olayım.
Gelecek hedeflerimin neresindeyim sorunuzun yanıtı olarak: Ben yapı olarak ne kazandıklarımla, ne de geldiğim nokta ile yetinmiyorum. Bir şeyleri eksik/fazla yapma gibi bir derdim de yok. Ben her güne “bugün +1 koymalıyım” diye başlarım. Benim için değerli olan, yani gelecek hedeflerimin temelini oluşturan unsurlar; her gün dünden 1 adım ileri gitmek, farklı işler yapmak ve farkındalık arttıracak projeler üretmektir. Dolayısıyla ben hep yolun başındayım, her yeni güne yeni bir heyecanla uyanıyor, yaptığınız işi heyecanla yapıyorsanız hangi pozisyonda çalıştığınız ya da ne kadar para kazandığınız mesele değil, muhakkak yükselirsiniz ve muhakkak daha çok kazanırsınız.

• Hem profesyonel hem de özel yaşamını düşündüğümüzde size en heyecan verici deneyiminizi sorsam, aklınıza ne gelir ?

Bana en heyecan veren şey; benimle aynı hissiyatta ve aynı hassasiyetteki insanların hayatımdaki varlığıdır. Bu bağlamda her biri ayrı ayrı değerli olan kıymetli arkadaşlarım ve takipçilerim benim en büyük heyecanım olmuştur. Yani onları kazanmıl olmak benim en heyecan verici deneyimimdir.

Bir diğer heyecan verici deneyim ise; benim göz bebeğim, ilk göz ağrım “Birisi Patrona Gerçeği Söylesin” kitabıdır. Evet, bakıyorum, 2 soru sonra o konu geliyor, birkaç cümlemi de o soruya saklayım 🙂

• Sizin için eski bir beyaz yakalı ve yeni girişimci diyebilir miyim ? 2020 yılında ‘Önel Kurumsal Çözümler’ firmanızı kurdunuz, hangi noktalarda hizmet sağlıyorsunuz?
Bu yaptığım işler (kitap, eğitimcilik, yönetim danışmanlığı) bir girişimcilik ise eğer; evet ben bir girişimciyim. Özel sektörle ilişkilerimi tamamen koparıp bambaşka bir dünyaya dalmam, çünkü 17 yılımı verdim. Bununla beraber kalbim ve ruhum her zaman, bordrolu çalışanlarla birliktedir. Girişimcilik yapmaya cesaret edemeyen (ki onlara çok büyük saygım var), hakkıyla çalışan ve yaptığı işlerle ülkesine değer katan herkese selam olsun.

Önel Kurumsal Çözümler Şti bir slogan ile yola çıktı: “Denenmiş ve ısrarla başarısız olmuş yöntemleri değiştirme zamanı..”
Bu slogan ışığında yaptığım işlere baktığımda; hepsinin en öncelikli odağı: İnsana ve kurumlara katkı sağlamasıdır (dikkat edin, ikisini de en öncelikte tutuyorum). Bu bağlamda ucu “insana” ya da “ülkeme değer katan firmalara” dokunmuyorsa, ben o işte yokum. Para kaybetmek pahasına olsa bile. Bu bende çok net.

• ‘BİRİSİ PATRONA GERÇEĞİ SÖYLESİN’ kitabınız 2.baskıyı yaptı ve yüksek ilgi topladı. Okuyucularınız vermeyi hedeflediğiniz noktaları yakaladı mı? Yeni kitap gelecek mi ? Sırada hangi projeler var ?

Siz kıymetli dostlarım gibi, okuyucularım da benim için çok kıymetli. Her biri ayrı bir değer. Binlerce mesaj aldım desem hiç abartmış olmam.
“Ben raflara değil, önce kalplere girebilmeliyim, gerçek başarı budur” demiştim kitabın giriş kısmında. Okuyucuların teveccühü ile 4-5 ay gibi kısa bir sürede 2.baskıya taşındık. Şimdi de 3.baskıya doğru ilerliyoruz. Bu bağlamda hedeflediğim noktayı yakaladık. Peki bu yeterli mi? “Hayır”.. Neden hayır? Çünkü bu kitap bir amaç kitabı; kurumların daha uzun ömürlü olmalarını sağlayacak ve erdemli çalışanların ön plana çıkmasını sağlayacak bilgi ve farkındalık arttırıcı mesajlar içeriyor. Bu bağlamda 20 baskı bile yapsa; eğer doğru mesajlar ilgili yerlere ulaşmamışsa, ben bu kitaba başarılı demem.

Yeni kitap fikirlerim var, tekrardan iş hayatı üzerine.. Okuyucularım merak etmesinler, bu çizgide devam edeceğim. Yoğunluğum sebebiyle kaleme almaya başlamadım lakin, kalemi elime alırsam, iş dünyası üzerine bir şeyler karalayabileceğimi düşünüyorum.

Birlikte çalıştığım bir takım firmalar var. Çok değerliler, çünkü hem doğru adımlar atmak, hem de çalışanlara yatırım yaparak büyümek istiyorlar. Ben zaten, aynı hissiyat ve aynı hassasiyette olmadığım firmalarla çalışmam. O yüzden lütfen beni “basarız parayı gelir” formatında düşünmesinler. Vallahi gelmem 🙂

• Eğitimlerinizi izleyenler, kitabınızı okuyanlar ve sizinle birlikte çalışma imkanı bulanlar, ilham aldıkları yönünde geri bildirim veriyor. Bu etkinin kaynağı nedir?

Estağfurullah. O kendilerinin güzel bakış açısı. Ben içten davranmaya çalışıyorum, karşı tarafı iyi anlamaya çalışıyorum, hislerimi karşı tarafa geçirmeye gayret ediyorum, kendi hayat amaçlarım çerçevesinde; onlarla maksimum ortak paydada buluşmaya çalışıyorum. Bunun için özel çaba sarf ediyorum. Çünkü her insanda nice değerli, nice cevher fikirler var. Ön yargılarımızı bir kenara bırakarak, insanı keşfetmek için, ona değer vermek için özel çaba sarf etmeliyiz. Bence bu çok önemli. Yani tek sırrım bu diyebiliriz. İşte bütün sırrımı da deşifre etmiş oldum 🙂

Arkadaşlarımın ilham aldıkları yönünde geri bildirimler varmış. Eğer ilham alınıyorsam ne mutlu bana.

• Teknolojik gelişmelerin doğrultusunda bugün içinde bulunduğumuz dünya hakkında yorumlarınız ve gelecek için öngörüleriniz nelerdir ?

Kurumlar açısından bakarsak: Üretim yapan ya da yapmayan tüm firmaların dijitalleşmeye çok önem vermesi lazım. Yoksa bizim Sanayi ve Ticaret Bakanlığımız da dahil olmak üzere, dünyanın her ülkesindeki uzmanların hemfikir oldukları üzere; dijitalleşmeyen firmalar yakın gelecekte rekabette geriye düşecek ve tarih sahnesinden silinecekler. Dolayısıyla günü kurtarmaktan vazgeçmek bile bence çok değerli bir adım olacak.

Çalışanlar açısından bakarsak: Aynı şekille dijitalleşmeye önem vermeliler ve kendilerine bu doğrultuda yatırım yapmalılar. Bir de duygusal zeka’nın ne olduğunu iyi anlamaları lazım (EQ). Daniel Goleman “Duygusal Zeka” kitabını öneririm. 40 ıncı baskıda mı, 50 inci baskıda mı ben de bilemedim 🙂

• Son olarak, kendini geliştirmek isteyen takipçilerimiz için önerilerinizi sormak isterim…

Kendini geliştirmek, sadece diploma ile, kurslar, seminerler, sertifikalar yada katılım belgeleri ile olmuyor. Biz de veriyoruz katılım belgesi. Bizim verdiğimiz de aynı, lütfen yanlış anlaşılmasın ama bence bir değeri yok. Şöyle ki; kişi katıldığı etkinlikten aldığı şeyleri içselleştirebiliyor mu, işine ve kendisine değer katacak kazanımlar elde ediyor mu.. Bence değerli olan bu. İşte o zaman katılım belgesinin değeri olur.. Burada tabii ki bizim de sorumluluklarımız var, tek başına ihaleyi eğitimi alan kişiye yıkamayız. Hakkaniyetli olmaz. Biz de karşı tarafa bir şeyler katabilmek için çaba sarf edeceğiz, katamıyorsak kendimizi sorgulayacağız.

Kişi illa her eğitime katılacağım, her konuda kendimi geliştireceğim diye kendini hırpalamasın. Benim bu hususta önerim: heyecan duyduğu, yapmaktan keyif aldığı işlere girsin. Mümkünse bunun için kariyerini bile değiştirsin. Emin olun, sevmediğiniz bir işte 10 yılda alacağınız yolu, sevdiğiniz bir işte 3 yılda alırsınız. Tekrar altını çizmek istiyorum: Heyecan duymak ve keyif almak çok önemli. Bu hem kişiye hem de ülkenin toplam verimliliğine katkı sağlar.


YORUMLAR

Solve : *
20 + 18 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.