DOLAR 32,6002
EURO 34,7967
ALTIN 2491,432
BIST 9524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İş arayışı ve personel arayışı neden buluşamıyor

Birbirine kavuşamayan iki önemli nokta. Türkiye’de zaten bir türlü oturamayan iş arama ve personel bulma süreci, pandemiyle birlikte çok daha kritik hale geldi.

Çevrenizdeki arkadaşlarınıza baktığınızda veya konuşmalardan duyduğunuz kadarıyla kimsenin bulunduğu ortamdan ne mutlu ne de huzurludur. Bağlı olduğu aile sorumluluğu nedeniyle harekete geçemiyor, bulunduğu statüyü korumaya çalışıyor. Risk alıp ayrılsa istediği işe girebilecek mi, ev değişikliği, şehir değişikliği, okul vs gibi değişiklikler, hemen olabilecek mi. Tüm bu sorular konfor alanından çıkmasına engel oluyor.

Yeni mezunlar ise mezun olduğu alanla ilgili kendisini yetersiz bulup, farklı alanlarda kendilerine artı katabilmek için sertifika alma eğilimine gidip değişik eğitimlere katılmaya çalışıyor.

İster yeni mezun olsun, ister işten ayrılmış veya çıkarılmış olsun, herkesin hepimizin ortak amacı, hedeflerine ulaşabilmek, kendini gerçekleştirebilmek, geleceğe güvenle bakmak, toplumun içinde yerini alabilmek, ailesi ve sevdikeriyle mutlu ve huzurlu olabilmek.
Iş arayışlarına baktığınızda dikkatinizi çekiyor mu acaba? Özgeçmiş hangi kategoriye girer, elemanı hangi posizyona alınsa mutlu olur ve başarır. Çünkü bir çoğunda “Ne iş olsa yaparım..” anlayışı hakim. Koşullar nedeniyle iş arayışındaki kişi iş dünyasına atılabilmek için doğal olarak bu yola başvuruyor.

İnsanın kendisini geliştirmesi, değişen koşullara ayak uydurması gerçekten çok güzel, olması gereken bir durum. Ancak dikkatlerden kaçan bir nokta var ki her şeyi aynı anda öğrenmeye ve uzmanı olmaya çalışmak, hiçbirşeyi öğrenememek anlamına gelir. Hiçbirşey aynı anda ve paralel yürüyemez. Herşeyden azar azar olur ve bir anlam ifade etmez. Kazanan tek faktör, o alanda ne kadar istek ve azim olduğudur.
İş arayanın bu nedenlerden dolayı kendisini iyi analiz ederek gerçekten hangi alanda çalışmak istediğini, nerde mutlu olabileceğini anlaması gerekir. Alanı belirledikten sonra, onunla ilgili tüm eğitimleri almalı, o alanda gerekli tüm uzmanlıkları elde etmeli. Bu şekilde hem daha başarılı olur hem de firma tarafından net algılanır.

Peki ya firmalar, ilanlarla eleman arayışına giren ama aradığı cevheri bir türlü bulamayanlar. İlanlar veriliyor, ilana 1 kişi alınacaksa 500 kişi başvuruyor, 1 ay yayında kalsa da tam olarak aradığı kalfiyeyi bulamıyor. Burada bir yanlışlık yok mu, bir gariplik yok mu?
İnsan Kaynakları, Birim Yöneticileri, Danışmanlar.. bu noktadaki işbirliğiniz, aradığınız ve istediğiniz gerçekten çok önemli. Görev sizlere düşüyor. Iş arayan kişi ile aranılan pozisyon denk gelemediği için her iki taraf açısından üzücü olaylar ve kayıplar yaşanıyor. Bu konuda gerçekten araştırma yapılması gerekiyor. Mutlaka yapılıyordur ama bir yerde eksik ve açık var. Onun bulunup çözüme kavuşturulması gerekiyor.


YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.