DOLAR 32,5875
EURO 34,8011
ALTIN 2509,151
BIST 9693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İlişkiyi canlı tutmanın yolları

13.11.2017
A+
A-

İnsan hayatı ilişkilerden ibaret; aile, karşı cinsle ilişkiler, iş ve sosyal hayat. Ailemizi ve dolayısıyla yerimizi yurdumuzu neye göre seçiyoruz, ya da oraya atanıyoruz henüz bilemiyoruz. İş seçimi bambaşka bir konu; genel olarak sosyo-ekonomik durum gereği önce güvenceyi seçmek durumunda kalıyoruz, istediğimiz ya da mutlu olabileceğimizi değil.

Sosyal hayatımız bize kalmış, kimi cıvıl cıvıl sosyal-böcek olmayı tercih eder, kimi birkaç samimi arkadaşıyla mutludur.

Karşı cinsle ilişkileri ise bunlardan çok daha karmaşık, çok daha yoğun yaşarız. Hormonlarımıza verdiği gazla bizi uçurup motivasyonumuzu tavan da yaptırır, ayrılık acısıyla depresyona da sokar. Uğruna en çok şarkılar, şiirler yazılan, edebiyatın, sanatın temel taşıdır. Romantizmin, tutkunun olmadığı bir dünya hayal edin. Ne çölleri geçen Mecnun, ne dağları delen Ferhat, ne kaç saattir mesaj almadığı için trip atan manita, ne evlilik yıldönümü ne de sevgililer günü. İlişkinin derdi tasası ortadan kalkmış olsa da hayatın tadı tuzu kalmazdı.

İstatistiki olarak zihnimizin ilişkilerle ne kadar meşgul olduğunu ölçmüş araştırmalar var mıdır bilmiyorum ama benim hem çevremden hem de danışanlarımdan gözlemlediğim kadarıyla bu oran epey bir yüksek olsa gerek. İşin ilginç yanı bunu yapmak için de ister kadın, ister erkek olsun bir ilişki içinde olmasına gerek yok. Olmayan da niye yok, nasıl olacak, daha önce şunları bunları yaşadım vs. gibi şeylerle meşgul oluyor. Eşcinseller için de durum aynı.

İlişki yönetimi evliliklerde çocuk varsa daha da önem kazanıyor çünkü anne-baba arasındaki iletişim çocuğun psikolojisine direkt olarak yansıyor. Çok iyi ve farkındalıkla büyütülen çocuklarda bile eğer anne-baba arasında gerilim varsa insan çok ileri yaşlarda bile etkilerinin bedelini ödemeye devam ediyor. Onlar da diğer deneyimleriyle harmanlayarak kendi çocuklarına yansıtıyor. Aslında iyi insan yetiştirmek için önce kendi ilişkimizi gözden geçirmekle işe başlamalıyız. Ve ilişkimizi gözden geçirmek için de önce kendimizden.

Ben burada sizlere ilişkiyi canlı tutmak için “küçük sürprizler yapın, birlikte seyahate çıkın, sevdiğinizi söyleyin, dokunun, romantik anlar yaşayın” gibi klişeleşmiş öneriler sunmuyorum. Bunları gerektiği için değil, doğal olarak – ve önemlisi ilişki için değil ikiniz için – yapmanıza kaynak olacak motivasyonu sağlayacak öneriler sunuyorum.
İşe Kendinizi Tanımaktan, Anlamaktan Başlayın

Hayatınızın merkezinde siz varsınız. O yüzden işe önce kendi duygularınızın ve beklentilerinizin farkına vararak başlayın. Bunun için ister olumlu ister olumsuz olsun hangi durumların size kendinizi nasıl hissettirdiğini gözlemleyin. Bu ince bir farkındalık gerektirir. Şöyle bir örnekle bunu açıklayabilirim; ortada sinir bozucu, kızdıran bir durum ya da olay olduğunu düşünün, bu birisinde aşağılanma, diğerinde haksızlığa uğrama, başka birinde de yetersizlik duygusu oluşturabilir.

Size Empoze Edilen Beklentileri İlişkinize Taşımayın

İki kişinin beklentilerini karşılamak zaten bir ilişki için ağırken bir de üstüne başkalarınınki binince o ilişki zorlanmaya ya da kopmaya mahkumdur. Eşiyle çocuk sahibi olmak istemedikleri halde sadece annesi ya da kayınvalidesini, çevresini memnun etmek için çocuk yapanlar, asıl isteği sevgilisiyle evde sarmaş dolaş film izlemek olsa da sadece sosyalleşmek adına dışarı çıkmaya kendini ve partnerini zorlayanlar, ilişki yönetimini kendi annesine, ablasına devredenler… Siz kendinizin ve partnerinizin beklentilerini dengeleyin yeter, o zaman birlikte dışarıdaki dünyayı daha iyi yönetirsiniz.

 

Kendinizin ve Partnerinizin İlişkiden Beklentilerinin Farkında Olun

Danışanlarıma gereksinimleri varsa ilişki konusunda hep şu soruyu sorarım; ilişkiden beklentilerin nedir? Evlenip çoluk çocuğa karışmak, ayrı evlerde yaşayıp arada bir görüşmek, herşeyi beraber yapmak, kendi özgürlük alanından taviz vermeden mesafeli bir ilişki, birlikte ibadet edip umreye gitmek … Bunlar ilişkinin durumuna örnekler. Bir de herkesin kendine göre ideal partner tipleri vardır; çok esprili ya da tam tersi hafif maço biri, erkeğin sözünden çıkmayan hanım kız, kokoş, sade, sportif, iri yapılı, ufak tefek. Şapkanızı önünüze koyup düşünün, sizin ideal ilişkiniz, erkeğiniz/kadınınız nasıldır? Bunu yaparken dış etkenlerin hepsini bırakın ve sadece kalbinizin sesini dinleyin.

 

İlişkinizi Başkalarıyla Kıyaslamayın

Dünyada kaç tane ilişki varsa o kadar çok ilişki çeşidi vardır. Benzer davranışlar olsa da her birinin iç dinamiği farklıdır. Hatta aynı kişi biriyle başka, diğeriyle başka duygular, güzellikler, gel-gitler yaşanır. Özellikle kadınların erkekler üzerinde yaptığı bu kıyaslamanın ilişkileri çok yıprattığına şahit oluyoruz. Ayşe’nin çıktığı adam ona bir jest yapmıştır, Fatma’nın ki her gün aramaktadır… Bunlara takılmayın, siz ilişkinizde ne kadar mutlusunuz ona bakın.

 

Partnerinizle Duygusal Empati Kurun

Partnerinizle ve diğer herkesle duygusal empati kurmanızı öneririm. Bu öncelikle hem kendiniz hem karşınızdakini suçlamayı ve yargılamayı önler. Gerektiğinde tepki göstermekten sakın çekinmeyin, birikimlerin patlaması daha kötü sonuçlar verir. Duygusal empati gereksiz kırgınlık ya da kızgınlıkla tepki göstermek yerine sizi “nasıl yardım edebilirim” bakış açısına taşır. Bu sadece ilişkinize değil sizin hayatı algılayışınıza büyük bir erdem kazandırır.

İlişkiler konusunda yazılacak ve yaşanacak daha çok şey var. Evrensel yasa burada da geçerlidir; SEN NEYSEN ONU ÇEKERSİN. Kendinizi sevin ki sevilesiniz, kendinize değer verin ki size değer veren bir partneriniz olsun, kendinizi takdir edin ki ilişkide takdir göresiniz.

ETİKETLER: , ,

YORUMLAR

Solve : *
30 − 21 =