DOLAR 34,3368
EURO 37,4613
ALTIN 3027,6
BIST 8761,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Şimdi Mutlu muyuz?

20.07.2019
A+
A-

Pozitif psikoloji insan mutluluğunu arttırma, iyi olanı daha iyi yapma, insanı geliştirme, olumlu yönlerde değiştirme, çalıştığı konularda performansını arttırma konularına odaklanan bir alan.

Böylesi iddialı bir disiplinin ilk başta cevaplaması gereken sorulardan biri de elbette ” Parayla saadet olur mu ?” sorusu. 

Psikoloji bilimi yıllarca süren araştırmalar, gözlemler, anketler yapadursun , Atalarımız tecrübelerine dayanarak bu konuya noktayı koymuş : “Parayla saadet olmaz.” demiş. Pek çok atasözünü olduğu gibi bunu da pek çok insan yaşayarak tecrübe etmek, başına gelince anlamak ve ” Atalarımız boşuna dememiş ..” diye söze başlamak istiyor. Yani illa ki o para kazanılacak, o saadet denklemi kurulacak, iki değişken arasında doğru veya ters orantı olup olmadığı bizzat yaşanarak görülecek. Siz şu anda o denklemin neresindesiniz ve şu ana kadarki tecrübeleriniz size neler söylüyor bilmiyorum ama her insanın birbirinden farklı geçmişi, anıları, inançları olması nedeniyle bunun tek bir cevabı olamayacağını çok iyi biliyorum. 

Para ve mutluluk ilişkisi özellikle manevi değerlerin , insanlar arası samimi ve doyurucu ilişkilerin zayıfladığı , aşındığı toplumlarda çok hızlı şekilde kuruluyor. Reklamlarla, programlarla ve yarışmalarla çeşitli yayın organları tarafından oluşturulan algılarla ” sahip olma” ile ” mutluluk ” arasında güçlü bir ilişki olduğu duygusu yaratılıyor. Yedikçe, giydikçe, gezdikçe, harcadıkça mutlu, daha mutlu, en mutlu insan olacağımız mesajı veriliyor . O büyük gülümsemeleri ile her yerde karşımıza çıkan reklam yıldızları bilinçaltımıza fısıldıyor sürekli .. “Buna sahip olduğunda sen de böyle mutlu hissedeceksin . ” Peki bu doğru mu ? En son çok isteyerek, bekleyerek, sabrederek, para biriktirerek, borç alarak sahip olduğunuz şey neydi ve sizi en uzun ne kadar süre mutlu etti ?

 ” Parayla saadet olur tabii ki ” diyenlerdenseniz tekrar durup soralım mı : “Ne kadar parayla ?” 
Sizce bunun bir hesabı, bir sınırı var mı ? 
Yapılan uluslararası bazı araştırmalarda ülkemiz mutluluk sıralamasında en alt sıralarda yer almakta. Diğer taraftan şu malum kriz döneminden önce kredi kartı, tüketici kredisi, konut ve taşıt kredilerinde çok ciddi büyümeler sağlandı Bankacılık sektöründe. Halkın önemli bir bölümü istediklerine sahip olabilmek için borçlandı, borçlandıkça stresi ve mutsuzluğu arttı. İşsizlik ya da gelir azalması nedeniyle ödeme güçlüğü yaşayanlar bunalımın eşiğinde. 

Ülkemizde gelir seviyeleri arasındaki uçurum da her geçen gün büyüyor. Diğer taraftan ekonomi yönetimlerinin ekonominin temel araçlarını, faizi, kuru, geliri, gideri doğru yönetmek yerine ” psikolojiyi ” yönetmeye odaklandığını görüyoruz. Her geçen günün bir öncekinden daha iyi olacağı mesajını tekrar tekrar vererek algının ve psikolojinin değişeceğine, düzeleceğine dair boş bir inanç var burda sanırım. Bu noktada aklıma Maya Angeleu’nun şu sözleri geliyor : 

“İnsanlar onlara ne söylediğinizi unutabilirler. İnsanlar onlara ne yaptığınızı da unutabilirler. Ama insanlar, onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar….”

Siz size kendinizi iyi ya da kötü hissettirenleri unutur musunuz ? 


YORUMLAR

Solve : *
3 × 23 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.