DOLAR 32,5566
EURO 34,8259
ALTIN 2429,823
BIST 9722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Pandeminin duygularımızla  saklambaç oyunu 

01.09.2021
A+
A-

Saklanan Oyuncu : 7,8 milyar

Sobelenen Oyuncu : 4 milyonu aştı…

Ebe Rolü: Covit-19

Saklambaç oyunu bildiğiniz gibi ebe seçilen oyuncunun saklanan oyuncuları bulması ve ismini söyleyerek ebelemesiyle oynanır. Eğer bulduğu oyuncunun ismini Ebe yanlış söylerse “çanak çömlek patladı” denir ve Ebe oyunu kaybeder.

01 Aralık 2019 yılında başlayan oyunda  oyuncular bu oyuna davetsiz ve çok hazırlıksız girmişlerdi.

Bu oyunu oynamaya istekli tek oyuncu ise Ebe rolünü üstelenen Covit-19’du.

Ebe sobeleme duvarında 100’ e kadar oyuncuların saklanması için sayarken sinsi sinsi kimi sobeleyeceğine ilişkin planlarını çoktan yapmıştı.

“Önüm, arkam, sağım, solum sobe!” diye seslendiğinde kimse durumun aslında farkında bile değildi. Ebe tek tek herkesi saklandığı yerde bulmayı kafaya koymuştu.

Saklanan oyuncular  sobelenme olasılıklarıyla ilgili o kadar bilinçsizdiler ki Ebe rolündeki oyuncuyu pek ciddiye almadıkları için “beni bulamaz ki” anlayışıyla rahat rahat takılıyorlardı.

Ebe ilk olarak ebelemeye en güçsüz kaçması en zor kişilerin ismini söyleyerek başladı.  Bu kişiler bedensel güçsüzlüklerine rağmen diğer oyunculara göre en çok ölümü ciddiye alan yaşlı ve hasta oyunculardı.

Oyun bu ya … ebe saklanmaya çalışan yakınlardaki kişilerden çemberi büyüterek sobelediği kişilerin sayısını artırmaya hızlanarak devam etti.

Ebelemeci rolündeki oyuncunun hızının ve gücünün farkına varan diğer oyuncular nasıl kaçacaklarına ilişkin kesin ve net bilgi arayışına girdiler. Çünkü ebelenme korkusuyla yüzleşme anlarını çaresizce bekliyorlardı. İnsanlık yavaş yavaş  oyunu kaybediyordu.

Halbuki

Ebe diğer oyuncuları ararken, saklanan oyunculardan biri ebeye görünmeden sobeleme duvarına ebeyi sobelerse tüm oyuncular serbest kalıyorlardı. Bir sonraki oyunda yine aynı kişi Ebe rolünde oluyordu. Ebe’yi alt edip sobeleyenler oldu. Ama Ebe oyuna tekrar kaldığı yerden biraz daha güçlenerek devam ediyordu. Oyuncular ise Ebe’den kaçmaktan ve bu oyunu oynamaktan artık çok sıkılmıştı. Çünkü bu oyunda duygularıyla saklambaç oynadıklarını anladıklarında ona yenik düşmelerine ramak kalmıştı.

Oyunda Ebe herkesi sobelemiş ve tek kişi kalmış olsa diğerleri o kişiyi Ebe uzaklaştığında “elma dersem çık, armut dersem çıkma!” diyerek uyarabiliyordu.

Bu oyunda sobelenen kişiler toplanmış kalan tek kişiye bu mesajı defalarca anlatmaya çalışsalar da duymak- görmek- hissetmek konusunda körleşen tek oyuncu aslında ne olacaksa olsun anlayışı ile duygularıyla saklambaç oynadığının farkına varırken oyun zaten bitmek bilmeyen bir hale dönüşmüştü.

Tüm oyuncular artık nasıl sobelendiklerini bilseler de  oyuna karşı duyarsız olma kısmında oyunda savaş-kaç ikileminde kendi duygularına sobelendiler:(

Oyunun kazanı yada kaybedenine bakıldığında çanak çömlek artık patlasın deme kısmına geçerek bu oyunun bitmesi tüm oyuncuların topyekün gayret etmesine bağlıydı. Ancak sorun sobelenen ile hiç sobelenmeyen arasındaki duygu, düşünce ve davranış farkıydı.

Oyunun bitmesini bu kadar istemek yeterli miydi? Hala devam eden oyuna dur demek için Elma ? diyip çıkmak varken Armut ? diyip çıkmamak  tercihimiz ise bu oyun daha çok sürer… sürebilir… ??? Artık yeter,  bu oyun bitmeli ?‍♀️.

Dr. Özlen Çetin

ETİKETLER: ,

YORUMLAR