DOLAR 32,3278
EURO 34,9783
ALTIN 2309,362
BIST 9079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Mükemmellik için ne gerekiyor?

29.09.2020
A+
A-

Merhaba güzel insan,

 

Bireysel koçluk görüşmelerimde en çok karşıma çıkan kavramlardan biri “mükemmelik”.

Bugün biraz mükemmellikten bahsedelim istiyorum.

 

Mükemmellik nedir?

Nasıl mükemmel olunur?

Mükemmellik iyinin katili midir?

Mükemmel yapmak uğruna neleri feda ediyoruz?

 

Ben bir koç olarak buradaki bütün sorulara cevap vermeyeceğim yine. Benim işim güçlü sorular sorarak sana farklı bir bakış açısı sunmak, hepsi bu. Böylece her zaman sende olan kendi çözümlerine erişmen için uygun bir ortam yaratmak.

 

Kalbimdekilerle kalbine ulaşmayı dileyerek başlıyorum.

 

Mükemmellik genel olarak bilinen tanımıyla eksiksiz ve kusursuz olma durumudur.

 

Bu açıdan baktığımızda eksik ve kusur kavraminin kişiden kişiye, kültürden kültüre değiştiği bir dünyada  “mükemmel dediğimiz şey ” nasıl mümkün olur?

 

İç güdüsel olarak hepimiz bugün yaptığınız bir şeyi yarın daha iyi yapmak istiyoruz zaten, bu hepimizin yaratılışında var.  Bak bebeklere, kimse onları yürümeye zorlamasa da, önce sağa sola dönecek, sonra emekleyecek ve sonra yürüyecek. Sonra koşacak, sonra dans edecek, yüzecek ve daha o ayaklarla kim bilir neler yapmak isteyecek. Peki bir bebek sağdan sola dönemezken en zorlu hareketleri en mukkemmel şekilde yapan mesela bir balerine nasıl dönüşebiliyor?

 

Mesela bebek zihni şöyle mi çalışıyor, yarın daha iyisini yapmalıyım, daha kusursuz olmalıyım, en mükemmel şekilde emeklemeyeliyim diye mi?

 

Bu çok büyük gerginlik ve strese yol açmaz mıydı? Yoksa o anlarda güzele, güvene ve sınırsız olasılığa hala en yakın yerde olduğu icin sadece en iyi yaptığı şeyi yapıp, yolculuğun tadına vara vara deniyor muydu?

 

O yüzden en güzelini en iyisini bugün yapmaya çalışma,  bugün sadece başla güzel insan.

O hep istediğin şey neyse ona.

 

Çünkü mükemmel olmayacak diye başlamayı göze bile alamamış insanların kendi vicdan yükleri asıl koçluk konularının başında geliyor. İyi ki geliyor. Çünkü ne kadar zaman geçsede en büyük endüstri olan korku endüstrisini vicdanlar artık aşıyor.

 

Sende, tüm haberlerin, yazılı, sözlü, sesli çoğu medyanın, çoğu filmin, çizgi filmin, bazı yöneticilerin ve liderlerin el birliğiyle yarattığı  dünyadaki en büyük endüstri olan korku endüstrisini aşabilirsin. Bunu yapmak için;hep birseyler yaparken buluyorsan kendini bu durmaya başlamak olabilir, bir türlü başlayamiyorsan; bu yapmaya başlamak  olabilir, hep uçlardaysan bu dengeye gelmek için başlamak olabilir.

 

İzin ver, yanlışa, hataya izin ver. Yarın bunların hepsine, çok önceden dediğin gibi, deneme diyeceksin. Hatta daha önemlisi iyi ki o gün denemiştim diyeceksin.

Kişinin dış dünya ile kurduğu iletişim kendisi ile kurduğu iletişimin aynasidir. Yani sen kendine yapamama hakkı, ‘deneme hakkı’ verdiğinde bu hakkı o’na da verebileceksin. O’nun kim olduğunu sen biliyorsun.

Bu hakkı ona verdiğinde alt metin mesajin şöyle oluyor;

Seni yapabildiği de ve yapamadığında seviyorum.

Seni başardığında ve başaramadığında seviyorum.

Seni sadece sen olduğun için seviyorum.

Sende içerde bir yerlerde biliyorsun ki aynı senin gibi en çok bunu duymaya ihtiyacı var onun.

 

Önünden çekil! Bunu kabul etmek çok zor biliyorum ama önünde duran tek şey sensin.

 

İyi olmayacak diye korktuğun sürece iyi olmayacak.

İyi’ ye yeni bir anlam ver bugün.

Mesela çok sevdiğin biri var ve o çok iyi olsun, hatta hayatı mükemmel olsun istiyorsun diyelim.

 

Gerçekten onun için bu kadar üzülmen yapabileceğine inandığım için mi?

 

Yoksa içten içe inanamadiğin için mi?

 

Gerçekten neye inanıyorsun?

 

Bunu keşfetmek için kelimelerine bak.

 

Mesela sabah çay koyulsun istiyorsun. Çayı koydun mu? diye mi soruyorsun, yoksa çayı koymadın mı ? diye mi soruyorsun? Bu yüzleşmesi en zor şeylerden biri.

Farket.

 

Herşey herşeyle bağlantılıdır.

 

Kelimelerin, inancınla, inancın zihninle, zihnin bakış açınla, bakış açında davranışlarına bağlantılı.

 

Mükemmellik, doğamıza işlenmiştir. Mükemmel olarak doğarız. Ve yolculuğumuz korkuyla beslenmediğinde yine mükemmele doğrudur. İster doğa ana ister Allah de neye inanıyorsan onu de, geldiğin yer mükemmel. Ancak karıştırdığımız bir şey var. Mükemmellik yolculuğun kendisidir. Yolun sonu değil. Bu yüzden yetişmeye calıştıkça geç kalman gibi, mükemmel olsun diye uğrastıkça da olmayacak.

 

Sana düşen denemek. Kabul ederek denemek. Sevgiyle denemek, şefkatle denemek. Ve  en sevdiklerine de bu şekilde izin vermek.

Mükemmellik için ne gerekiyor?

 

Sen en büyük aşkın bir parçasısın.

 

Sen bilmediğinde bile mükemmelsin güzel insan.

Kendindeki mükemmeli gördüğünde dünyadaki mükemmeli daha çok görebileceksin güzel insan.

 

Şimdi belki tekrar yukardaki sorulara dönebilir mükemmellik yolunda en çok ihtiyacın olan soruyu kalbine gömebilirsin.

 

Bunu yaparken hemen cevap aramaya başlayacak ve zaten cebinde olan yanıtlara odaklanacak tarafına de ki, bekle.

 

Sadece bir kaç günlüğüne soru da kal. Gece soruyu ek kalbine sabah gözünü açtığında aklına gelen bir iki cümleyi not et. Ertesi gün gece yine ek kalbine ve iyice uyuyup uyandığında sabah, bu sefer, kalbine gelen bir iki cümleyi not al. Bunu bir kaç gün denediginde bugüne kadar hiç aklına gelmeyecek bir yol çıkacak karşına. Cünkü böylece bilincin, bilinçaltin, vicdanının ve kalbinin birlikte çalışmasına izin vereceksin.

Mükemmellik için ne gerekiyor?

 

Belki bu güne kadar tek ve kıymetli bir enstrüman olan  mantığını yada yine eşsiz ve benzersiz olan kalbini dinledin hep. Hatırla sen şahane ötesi mukemmel bir orkestrasin ve izin ver orkestraya ihtiyacın olduğunda senin için çalsın.

 

 

Aşkla, sükürle,

Hilal Çatak

 

 

ETİKETLER: ,

YORUMLAR

Solve : *
20 + 18 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.