DOLAR 32,344
EURO 35,1153
ALTIN 2306,9
BIST 9079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Depresyona farklı bakış

18.12.2017
A+
A-

Kaçımız iki farklı hayat yaşadığımızı hissediyor veya düşünüyoruz?

Kaçımız yaşadığımız hayatta tarif edilemez bir şeylerin eksikliğini algılıyor?

Dünyada her 30 saniyede bir, depresyondan dolayı bir insan kendi canına kıyıyor… Kevin Brell, TED’de görmeye alışık olmadığımız bir konu olan depresyondan bahsediyor. Kevin, her zaman iki değişik yaşam sürdüğünü söylüyor. Bir tanesi herkesin gördüğü hayat; arkadaş, oğul, kardeş, stand-up komedyen, genç, takımın kaptanı… Bir de Kevin’in kendi bakışı var; anlamaya çalıştığı kendi varlığı…

Kevin’e göre, depresyon her şey ters giderken ortaya çıkan üzüntü değil; her şey yolundaymış gibi gözükürken hissedilen üzüntü, boşluk duygusu… Bu kadar yaygın olmasına rağmen, depresyona düşen insanlar yargılıyor ve etiketliyor muyuz? Son raddeye gelmeden ciddiye almıyor muyuz? Yoksa sadece bu kişilere rahat mı batıyor? Özellikle de toplumun değer verdiği her şeye sahiplerse; statü, iş, aile, ev, araba, eğitim, para…

Tüm bunlara rağmen içlerindeki boşluk, huzursuzluk, bu bedene tıkılmışlık hissi sadece onların başına mı geliyor? Yoksa bizim de başımıza benzer durumlar geliyor ve dikkatimizi dağıtacak bir meşgale buluyor muyuz?

Kevin’in feryadı şu şekilde:

“Görmezden gelmeyin, anlayışsız olmayın, etiketlemeyin, sessiz olmayın, tabuları yıkın, ‘gerçek’e bakın ve konuşmaya başlayın! Tek başına problemler ile baş başa kalmayalım, beraber daha güçlü olabiliriz ve bunu yapabiliriz…”

Diğer bir yandan bakarsak, başımıza gelen her olay bize bir mesaj vermektedir. Bunlara fiziksel veya psikolojik rahatsızlar da dahil. Depresyon ailemizden gelen bir miras olabilir. İkilemde kalan veya dile getirememiş sırlar depresyona sebep olabilir… Belki de sadece biz olmayan kimliklere karşı ortaya çıkan bir alarmdır. Sadece uyanma saati gelmiştir…

Ya bunları değiştirme ve dönüştürme gücümüz varsa?
Ya içimize dönüp baktığımızda biz olmayan ne varsa fark edersek?
Ya çok daha büyük bir sistemin içerindeki bir aile dinamiğinin etkisindeysek?
Depresyon özümüzü hatırlamak için bir araç mı?

Depresyon, aydınlık için girilmiş karanlık bir tünel mi?


YORUMLAR

Solve : *
10 − 9 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.