DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2496,864
BIST 9693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Ayna nöronlar ve empati gücü!

25.06.2018
A+
A-

Hepimiz Felix Baumgartner adını, o müthiş atlamasıyla öğrendik…

 

Kendisi 39,000 metre yükseklikten, yani uzaydan serbest atlayış yaparak rekor kırdı. Video seyretmediyseniz, sınırları zorlayan bu sıra dışı insanı seyretmenizi şiddetle öneririm…

Sizde kendinizi atlar gibi hissettiniz mi?

Nörologlar, bu davranış biçimini beyinde neye bağlıyorlar?

İnsanların sosyal bir varlık olabilmelerinde ki en önemli faktörlerden biri olan empati kurmayı sağlayan “ayna nöronlar”dır.

Bu keşfi yapan araştırmacı Rizzolatti ayna nöronların beynin iki bölgesinde olduğu kanıtlamış.

Empati kuracağımız şey bir kişi olmak zorunda değil, bu bir poster veya cansız bir manken de olabilir. Çok havalı giydirilmiş bir mankeni vitrinde gören bir bayanın beyni, “Bak bunları giyersen, sen de böyle havalı, böyle ince gözükeceksin.” olacaktır. Aslında satın aldığı bir kıyafet değil; ince olma durumu ve imajdır…

Markalar için görev o ilk yaygınlığı sağlamaktır.

Bu ana gelebilmek için ürünün bize vereceği dokunulamaz faydaları hissetmesi gerekiyor. Felix’in videosunu seyredenlerin büyük bir kısmı büyük bir heyecan duymuştur.

gol kacınca

Ben sanki oradaymışım gibi ayaklarımı zemine sağlam basma ihtiyacı hissettim. Buna benzer şekilde, maçı seyredenler, İngiliz futbolcu Michael Owen basit bir vuruşu yapamayıp golü kaçırınca, hep beraber aynı hareketle üzüntü ve şaşkınlıklarını ifade ederler.

Bebeklere gülümserseniz o da size gülecek, dilinizi çıkartırsanız büyük bir ihtimal size aynalık yapacaktır. Devamlı esnerseniz bir süre sonra herkes sizinle beraber esnemeye başlar.

Yürüyen merdivenlerden aşağı doğru düşen bir bebeği görünce herkes, özellikle de bayanlar bir çığlık atar ve bebeğe bir şey olmadığını anlasalar bile kendilerine gelemezler.

Kırık tuğla veya tırnaklarınızla kara tahtaya sürtün ve sesini hayal edin, veya ekşi limon ısırdığınızı düşünün… Bu yaziyı okurken bile içiniz bir tuhaf olmuş olabilir. Dolayısıyla etki sadece görsel veya sesli değil, okurken de mümkün.

Buna basitçe empati, toplum psikolojisi veya birbirimizi taklit etme içgüdüsü diyebilirsiniz.

Bu etkiye ismini veren Giacomo Rizzolatti “Ayna Nöron Etkisini” bir deneyinde keşfediyor. Maymunlarla başlatılan deneyler, insanlarda devam ettiriliyor. Bu deneylerde sosyal bir hayvan olan maymunlardaki taklit ve empati bulgularını beyinlerinde buna sebep verecek bölgeleri bulan Rizzolatti, insanlarda daha yoğun olan bu bölgeleri tespit etmeyi başarıyor.

Özetle, Ayna Nöronlar biz farkında olmadan başkalarını taklit etmemizi, empati kurmamızı ve başkalarının yaptığı eylemleri sanki kendimiz yapıyormuş gibi bir tepki göstermemizi sağlarlar.

alisveris

Peki, Ayna Nöron Alışverişte Davranışlarımızı etkiliyor mu?

Tahmin edebileceğiniz gibi cevap: Evet!

a nöronlar bilinçsiz de olsa başkaları ne yaparsa, bize aynısı yapma konusunda bizi tetiklerler.

İlk defa piyasaya çıktığında yadırganan bazı ürünler, daha sonra herkeste görülmeye başladıktan sonra satışlar artacak, ürüne ve hizmete daha sıcak bakılacaktır.

Crocs terlikler gibi…

Yaygınlık, deneyim aktiviteleri ile kazandırılabilir. Bir yetişkinin spor bir arabanın koltuğuna oturtturulması, bir ev sinema sisteminin karşısına yerleştirilmesi, bir oyun simülatörünün başına geçirilmesi ile Ayna Nöronların devreye girmesi kaçınılmaz.

Uzmanlara göre satın alma kararını yaklaşık 2,5 saniyede veriyoruz.

ayna norön

Ayna nöronla ortak çalışan bir hormon var; adı dopamin… Bize kısa süreli de olsa mutluluk hissi veren hormon. Empati ve mutluluk hissi beraber mantıksal beynimiz yenik düşer ve gerekli olmadığımızı düşündüğümüz bir ürün için hemen kredi kartını çıkartırız.

Beynin mantık kısmının, duygusal beyne göre çok daha sonra evrimleştiğini hatırlarsak, ayna nöron ve dopaminin etkisinde olan orta ve eski beynimiz duygusal davranacaktır.

Statü göstergesi olan lüks ürünler, beyinde testesteron oranını artırarır, ve bu kişinin cinsel hissederini uyarır… Böylece, zihin ‘yeniden üreme şansımızı‘ artırdığını düşünecektir.
Bu çok doğaldır; eski beynin en temel görevi insan ırkını korumak ve devamlılığını sağlamak, dolayısıyla üremektir…

Sosyal Statü sahibi birisi, bilinçaltindan sırf daha kolay üreyebileceğini düşündüğü için lüks ürünleri almaya daha yatkın olacaktır!..

 


YORUMLAR

Solve : *
4 × 3 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.